Hep mi yalnızızdır?
Yoksa yalnız olduğumuzu mu sanarız?
İçimizde hep bir Simerenya'ya kaçış.
Kalabalıktan uzaklaşmak isteği.
Sorumluluklardan kaçma isteği.
Ama nereye kadar yalnızlık?
Mefharet'in şüphesi kadar mi?
Besim'in açlığı kadar mı?
Meral'in intihar eşiğine gelmesi kadar mı ?
Ya da.
Samim'in yalana sığınması belki de.
Ya da hiçbiri.
Hepsi bir kurgu.
Aslında!
Yalnızlık diye bir sey yok.
Bu bizim yalanımız
Belki.
Ama o da yoksa ne var ki?