İnsanın derinlerinde karşı konulmaz bir gece vardır. Kadınlar ve erkekler her akşam uyur. Sanki karanlıklar bir anıymış gibi, geceye dalar kadınlar ve erkekler. Bu bir anıdır.
Erkekler bazen kadınlara yaklaştıklarını sanır; yüzlerindeki ifadeye bakarlar. Kollarını kadınların omuzlarına doğru uzatır; her akşam kadınların vücutlarına doğru dönerler ve göğüslerine yaslanarak yatarlar; daha rahat uyumaları demek değildir bu; hepsi de, kendilerini üreten ve her yerde, her şeyde gölgesi bulunan o görünmeyen sahne tarafından güdülen, gecenin oyuncaklarıdır yalnızca.