Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

266 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Müthiş bir kitap okudum. 1932'de yazıldığına inanamıyor insan. Bugünü bile aşan bir distopya ile karşı karşıya kaldım. Kitap, Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde bir grup öğrencinin gezisiyle başlıyor. Burada birim müdürü öğrencilere nasıl insan üretimi yaptıklarını bölüm bölüm anlatıyor. İnsanlar istenilen şekilde üretiliyor, ileride ne yapacağı, ne düşüneceği, neyi seveceği, neye karşı güçlü olacağı yani insanı oluşturan bütün parametreler oluşturuluyor. Embriyolar için gerekli kuluçka şartları tamamlanıp ileride yapacağı mesleğe uygun şekilde şartlandırma yapılıyor. Müdür şartlandırmayı şu şekilde anlatıyor öğrencilere; "Mutluluk ve erdemin sırrıdır; yapmak zorunda olduğun şeyi sevmek. Tüm şartlandırmaların amacı budur: İnsanlar, kaçınılmaz toplumsal yazgılarını sevdirmek." Bu tesiste çocukların neyi sevip neyi sevmeyecekleri ait oldukları sınıfa göre belirleniyor. Mesela alt sınıf olan delta iseniz kitaplardan, çiçeklerden nefret edecek şekilde şartlandırmanız yapılıyor. Çünkü kitaplar, çiçekler size zaman kaybettirip yapmanız gereken işi aksatıyor. Farklı sınıfların birbirinden nefret etmesi de sağlanıyor ki toplum içinde yarattıkları düzen bozulmasın. Her sınıf kendi halinden memnun başka sınıftan olmak kesinlikle istemiyorlar. Alt sınıf olan, en çok çalışan deltalar bile iyi ki alfa değilim diyecek şekilde şartlı. Biraz düşününce bugün bile insanların çeşitli şekillerde şartlandırıldığını çok rahat görebiliyoruz. Biz buna algı diyoruz genelde. Aile yapısı tamamen bozulmuş, anne-baba kelimeleri duyulunca bile bir ürperme geliyor insanlara. Cinsellik serbest, tek eşlilik saçma bulunuyor. Dini inanç hala var. Ford adlı düzenin kurucusu bir tanrıya inanılıyor, adına ayinler yapılıyor. Böyle bir yaşam düzeni dışında ayrıkbölge dedikleri Amerikalı yerlilerin yaşadığı bir hayat mevcut. Kitabın asıl akışı buraya geziye giden 2 modern insanın John ile tanışması ile başlıyor. Burdan sonrası da size kalsın. Kitabın en güzel bulduğum bölümü Denetçi Mustafa Mond ile John arasında geçen sohbetti. Verilmek istenen mesajlar bu bölümde güzelce işlenmiş. Kitapta özgürlük tanımının en güzel yapıldığı cümle de budur bence. "Siz mutsuz olma hakkını istiyorsunuz." Son olarak tabi ki tavsiye ediyorum. Akıcı şekilde okunabilecek, şaşırtıcı bir eser. İyi okumalar...
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma
··2 alıntı·
1 artı 1'leme
·
11,7bin görüntüleme
Salim Tamer okurunun profil resmi
Değerlendirmeniz çok iyi, benide aynı şekilde çarptı kitap! Mustafa ile Vahşi arasında geçen diyalogun altını çizdim hep. Teşekkürler değerlendirmeniz için..
Şira Black okurunun profil resmi
bence ford aslında dini bir inanç değil belki inanç sayılabilir ama din olarak geçmiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.