Doğaya baktığımızda sadeliğiyle eşsiz bir işleyiş ve bütünlük görürüz. Küçücük bir kelebeğin onca çiçeğin içinde bir çiçeği hedeflemesi ve ardından zihniylede bütünleşen çevreyle ilgisini çekecek ve içselleştirecek başka çiçekler de bulması insan yaşamının önemlilik paydasında uzak değil. Bu, bir kuşun, onun uçmasını sağlayan iki kanadının sadece birindeki, doğayla ve evrenle olan o matematikte de gizli ve bunu sadece " doğa " adını verdiğimiz bir gözlemle değerlendirebiliyoruz.. Arthur Schopenhauer, onu her ne kadar iyi tanımaya çalışan biri olsam da :) tüm bu çerçevenin ardında, o bütünlüğün.. kalemi kağıdı alıp, gördüklerini, hisettiklerini, o içselliğini noktasını dahi karalamadan bizlere sunan bir yazar. Ve belki bu yüzden böylesine sade, böylesine derin ve zor...
Yaşam gibi...
Çok güzel, çok keyifli, dolu dolu bir inceleme okudum Ahmet. Aksi olamazdı şüphesiz :) Emeğin, fikirlerin için ve tüm bunları, bu bütünlüğü bizlerle paylaştığın için teşekkür ederiz :)