“Yarın seni böyle tanıyacağım,” dedim. “Sokakta duvarlara, ‘Mavi köpeğin gözleri,’ yazan bir kadın görürsem onun sen olduğunu anlayacağım.”
Kadınsa dudaklarında buruk bir gülümsemeyle -imkânsızlığa, erişilmezliğe boyun eğdiğini gösteren bir gülümsemeydi bu- şöyle dedi: “Yine de gün boyunca hiçbir şey hatırlamayacaksın.”
Sonra ellerini yeniden şamdana uzattı ve üstüne kara bir bulut çökmüş gibi kasvetli bir tavırla konuştu:
“Uyandığında rüyasında gördüğü hiçbir şeyi hatırlamayan tek erkek sensin.