Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Önce Irving Janis, sonra da George Orwell, bağları kuvvetli olan gruplardaki aşırılaşma eğilimini “grup düşüncesi” (group-think) terimiyle adlandırmıştır. Janis’e göre böyle gruplar, aşırı iyimserliğe eşlik eden biri yanılmazlık illüzyonu geliştirirler. Kendilerini rahatsız edecek olan bazı gerçekleri görmezden gelirler, kendi ahlaklarının doğruluğundan o kadar emindirler ki, kendi amaçlarına uygun düşen ahlaksızlıkları mubah görürler, rakip ya da düşman gruplar için kalıplaşmış önyargılara sahip olup onları aciz ya da şeytani olarak nitelerler. Farklı düşünenleri sustururlar ve üyeler de kendi kuşkularını, gruba uymak adına bastırırlar. Böylece grupta gerçekte bir görüş birliği varmışçasına bir illüzyon yaratılırken, grubun görüşlerine uymayan bilgiler grup üyelerinden özenle saklanır. Şu iki husus da anılmaya değer. İlk olarak, liderler bir danışma kurulu oluşturulurken kendisinden çok farklı fikirlere sahip olan veyahut kendisinden daha zeki ya da tartışma konusunda kendisinden daha başarılı olan üyeleri tercih etmezler. Böyle olacağı kesin olarak kanatlanamaz ama liderler öz saygılarını muhafaza etmek için çevrelerine yandaşlarını toplamak durumundadırlar ve bu da daha evvel bahsettiğimiz aşırılaşma eğilimine destek olur. İkinci olarak, bir kurulun lideri varsa de üyelerin de bu lider aracılığıyla elde ettikleri menfaatler varsa, üyeler liderlerini memnun etmek isterler. Zararsız gibi görünse de arzu edilir olmayan bu durum yüzünden lideri benimseyen üye sayısı arttıkça, liderin aşırılaşmış görüşleri üyelerde daha aşırılaşmış olarak yansıma bulacaktır. Bu tipik bir kısır döngüden başkası değildir.
Sayfa 61 - DomingoKitabı okudu
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.