Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Müesseseleri kuran da yaşatan da toplumun hayat,beka ve devam ihtiyacının zinde ve yaşanır bir milli zaruret olduğu gerçeği değil midir? Osmanlı Devleti'nin ilk kuruluş asırlarında orduya ila-yı kelimetullah felsefesinin, bir temel gaye olara yerleşmesindeki olumlu ve büyük rolü tarihin inkar kabul etmez gerçeklerinden biri değil midir? Gene Hacı Bektaş denen o koca Türk uzak şark müslüman Türk gücünü Türk dilinde terennüm eden sesi ile Türkçenin kurtarıcı abide şahıslarından biri olurken gösterdiği himmet  bir ululuk örneğinin ta kendisi sayılmaz mı? Ordu saflarından toplum saflarına kadar inmekte gecikmeyen Bektaşiliğin bu koca Türk'ün önderliğinde  edepte zarafet ve tevhitte meşalecilik ederken cemiyetteki aksaklıkların, çürüme ve çirkinleşmelerin  tesiriyle sonradam sulandırılmış olması ne çareki gene inkar götürmez bir hakikattir. ... Ama bu çirkinleştirip çığırından çıkarmak suçunu bir şahısta görmek doğru değildir. Zira müesseseleri doğuran ve yaşatan sebebin toplumun bir ihtiyacından ileri gelmiş  sosyal zaruretlerden meydana geldiği gerçeği düşünülecek olursa, o düzenlemeyi yapan cemiyetin bozuluşunun  gene bakteri imal etmeye başlamış toplumdan fışkırdığını görmek yapıcılığıda yıkıcılığıda gene ondan bilmek lazım.
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.