Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

302 syf.
9/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Nasıl anlatmalı ki böyle bi' kitabı? Hâlâ şokunda sayılırım. Cümlelerim o yüzden savruk, aklı başında olmayabilirler. Ama hislerim çökmemeli de, o yüzden yazmalıyım. Kitap, bi' tiyatro metni. Ben, en çok tiyatro okumalarında zorlanan biri olmama rağmen bu kitabı bi' günde okudum. Kuşkusuz çevirinin akıcılığı(Ülkü Tamer), kitabın 1972 basım olup eski kitaplara has iri puntolu daktilomsu bi' karakterinin olması, kitabın genel olarak boşluklu bi' hacmi olması da etkiliydi bu hızlı okumamda ama en etkileyici olan bunların hiç biri değildi, konuydu. Kitabın konusu, Hitler'in toplama kamplarının birinde gerçekleşen şeyler. Bu "şeyler"in yerine eziyet, zulüm, insanlıkdışı eylem pek çok şey gelebilir. Ama tüm bu isimler yapılanı hafife indirger. O yüzden belirsizliği, kesinkes olmayışını vurgulamak adına "şeyler" en uygunu. Yapılan "şeyler"in haddi hesabı yok çünkü. Yapılanların kişileri sadece bedensel değil, çok derin psikolojik, ruhsal yönden suistimalleri de var çünkü. Okurken kanımın donduğunu hissettim, kitap elimden hızla akıp giderken ben de kayıp gidiyormuşum hissine kapıldım. Elbette daha önceleri Nazi kamplarında neler olduğuna dair şeyler okumuştum ama bunu bi' olay örgüsü içinde katakterlerin hislerini giyinerek, o ruhu yaşayarak anlamak çok daha farklı, çok elektrikli bi' his. Okurken farkına vardığım şeylerden biri de bu oldu; bizim geçmişi öğrenmeyi değil, geçmişi yaşamaya ihtiyacımız var ve bunu cömertçe sunan tek şey kitaplar. Kitap hiç aklımda değildi fakat, kütüphanedeyken Tezer Özlü'nün Yeryüzüne Dokunabilmek İçin'inde rastladığim bi' isim olan Peter Weiss'le karşılaştım. Daha sonra okumaya başlayınca zaten gerçekliğin topraklı, acımasız ve korkunç haliyle kurguya bağlanarak devam ettim kitaba. Yaşamın en insanlık dışı dönemlerinden biri olan bu olay dörtlü bi', konuşma ile anlatılıyor: tanık, sanık, yargıç, avukat. Tanıkların ikisi zorla alıkoyulan kadın, ikisi tüm bu iğrençliklere göz yummak zorunda bırakılan seçim şansı olmayan ve diğer kısmı da kamptan bi' şekilde kurtulmak şansına(şans mı bu?)sahip olan tanık erkeklerden oluşuyor. Geri kalan on kadar sanık var; her türlü eziyeti, iğrençliği tam anlamıyla en canice şeyleri gözu kara bi' amaçla yapan insanlar. Yargıcın bitmek bilmeyen soruları, avukatın arada bir sanıkları korumak amaçlı alakasız söylemleri ve tanık ifadeleriyle dolu bi' konuşmalar/gerçekler metni. Bu korkunç. Bu yaşanılanların tarihten gerçek bi'kesit olması, milyonlarca insanın türlü "şeyle" öldürülmesi, öldürmek eyleminin böylesine sistematik bi' biçimde yaşanmış olması korkunç, ve zaman 1944 yılı. Tarihin yakınlığı tokat atar nitelikte. Çok etkilendim, bilmiyorum bunları bi' tarih kitabında okusam bu kadar etkilenir miydim ama konuşmaların yalın hali, gerçekliği birebir yansıtan bu kurgu beni çok etkiledi ve içimi korku, nefret, gerçekli ifadesiz bi' hisle doldurdu. Kurgu içindeki tarihin tanıklığında bu topraklı, ölüme yakın/ gerçek yanına ait şeyler okumak, bana hep değişik bi' his veriyor. Üzgünüm çünkü okuduğum bu kitap insanlığın en aciz, acımasız, insanlıkdışı olduğu bi' anını gerçeklik vurgusuyla yaşattı bana, bu beni sarstı. Ama mutluyum da çünkü ancak sarsılarak bazı noktalarda yoğunlaşabilirim; iyi ki yazınsal gelişim gerçekliğin en acımasız, en kötü, en insan olmayan halini yansıtıyor. Çünkü geçmiş en iyi bu şekilde yaşanıyor.
Soruşturma
SoruşturmaPeter Weiss · Yar Yayınları · 199629 okunma
··
152 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.