Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

65 syf.
8/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Bazen doğduğumuz coğrafya, sahip olduğumuz aile, akrabalarımız, arkadaşlarımız ve bazen bedenimiz bize yabancı, ait olmadığımız bir dünya gibi gelir. Bunu hemen hemen hayatının en az bir döneminde herkes hissetmiştir. Genelde sorgulayan insanlar varlığını anlamlandırmaya, bir neden bulmaya, sahip olduğu çevredeki hatta kainattaki rolünü kavramaya çalışır. Bu çaba çoğu zaman hayat boyunca devam eder ve insanı anlamını bulamadığı bir varoluşta, aidiyet duygusu olmadan yaşamaya mahkum eder. İşte böyle bir hayata sahip olan Tezer Özlü; hiçbir yere, hiçbir kimseye ait olmadan ruhunun sahip olduğu özgürlüğü akıllılık ve delilik sınırlarında hiçbir kalıba, kurala, toplum normlarına bağlı kalmadan yaşamıştır. Çocukluğun Soğuk Geceleri eserinde ise yaşamına dair önemli kesitleri anılarının bir derlemesi olarak okuyucuya sunar. Kitapla ilgili düşüncelerime gelecek olursak; öncelikle beklentimden çok çok farklı çıktığını söyleyebilirim. İyi ya da kötü buldum diye keskin bir şey söyleyemem. Arada kaldım daha çok ve bunun sebeplerini sıralamam gerekirse; otobiyografi olarak nitelendirilen bu eser tam anlamıyla zamana bağlı sıralı bir yaşam öyküsü değil. Zaman akışı tekniği denilmiş. Bu teknikle yazılmış kitaplarda çok daha fazla yorulur okuyucu; bu kitapta öyle bir durum yok. Roman olarak katagorize etmek de güç; bu konularda çok ahkam kesmek istemiyorum... Neden arada kaldım peki? Bana göre kitabın havasına uymayan bir anlatım tarzı var. Yer yer hayran kalınacak cümleler ile dalıp giderken, yer yer duygusuzca yazılmış çıplak cümlelerle kendime geldim. Bu yüzden hissettiklerini, yaşadıklarını anlasam da içimde hissedemedim; o atmosferi koruyamadım. Yusuf Atılgan ‘ın Aylak Adam kitabındaki yazım tarzına çok benzetsem de o beğeniyi yakaladığımı söyleyemem. Kısa kısa net cümleler, aralarda duygu aktarımı, kırgın yıkık dökük hisler… Buna rağmen kitap bir bütünlük içinde olmasa da yazarın çocukluğunun soğuk gölgesinde kalan yaşamını, çevresinin batı özentiliğini, intihar girişimlerini, sevgisiz evlilik ve birlikteliklerini, çocukluğundan itibaren sevgiye değil bir erkeğe gereksinim duyduğunu, kalıplara sığmadan yaşadığı cinselliği cesurca kaleme almasına hayran kaldığımı söyleyebilirim. Çocukluğunda sevgiden uzak kaldığı bir aileye sahip olması, ardından gelen psikolojik sorunlar(manik depresyon), erkeklere yaklaşımı, Hayalet Oğuz, hayatı boyunca direndiği burjuvazi yaşam, okuduğu okuldaki rahibelerin bakireliği, doğadan uzak kaldığı şehir hayatı, hastanede maruz kaldığı insanlık dışı davranışlar, elektroşoklar yazarın hayatında iz bırakmış üzücü gerçeklerden sadece bir kaçı. Yazarın mahrem duygularını ve erkeklere duyduğu daha çok bedensel hisleri olduğu gibi aktarması okuyuculardan bazılarını rahatsız etmiş olsa da bana göre doğrularıyla yanlışlarıyla hayatının her noktasını kabullenmesi ve cesaretle okuyucuya aktarması yazarın kendine has çizgisini oluşturmakta. Tezer Özlü etkinliği için Ömer Gezen ‘e teşekkür ediyorum. Kitaptan çok beğendiğim bir paragraf ile kapanışı yapıyorum. Hoşça kalın… ‘’Pazar günleri…Şimdilerde…Sokak aralarından geçerken…gözüme pijamalı aile babaları ilişirse, kışın, yağmurlu gri günlerde tüten soba bacalarına ilişirse gözlerim..evlerin pencere camları buharlaşmışsa…odaların içine asılmış çamaşır görürsem… bulutlar ıslak kiremitlere yakınsa, yağmur çiseliyorsa, radyolardan naklen futbol maçları yayımlanıyorsa, tartışan insanların sesleri sokaklara dek yansıyorsa, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek…………isterim hep. ‘’
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,4bin okunma
··
81 görüntüleme
Prag okurunun profil resmi
Uzun zaman önce bir otobüs yolculuğumda okumuştum, incelemen aşırı samimi mutlu etti beni harika ifade etmişsin, ağzın bal yesin kuşlar konsun yoluna !
Esra Koç okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Bu özgün yorum için. Gülümsettin :)
Semih Doğan okurunun profil resmi
İncelemenin son paragrafında yer alan alıntıdan yola çıkarak Tezer Özlü’yü “Gitmelerin Kadını” olarak niteleyebiliriz. Keşke bu kadar erken gitmeden önce biraz daha kalabilseydi... Elinize sağlık, güzel ve detaylı bir inceleme okudum.
Esra Koç okurunun profil resmi
Teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için. Hayata erken yaşta veda etmiş olması bu gitmelerin sonuncusuydu sanırım:(( Özgür ruhunu, doğaya bakışını, hüznünü herşeye rağmen yaşam sevincini dile getirdiği satırlarında onu yaşamak güzeldi.
ismail okurunun profil resmi
Farkettiğim şey kitabı Cok güzel kıyas yapıyor olabilmeniz Siz bu incelemeyi yazarken benim aklıma gelen şey şu Bu tür kitapları Bir kitap kalıp cümlelerle mi anlamaliyım yoksa Bütününü el alarak mı
Muhteşem Gece
Muhteşem Gece
okuduğum bu kitap, artık kendimi kaptıramamdan dolayı mıdır Yayın ile ilgili midir Yoksa kendi rusal haliyetimden midir bilmem Ama kalıplarla okudum Bir bütünlük kuramadım beni pek etkilememisti. Pek cok yönden ele almışsınız Emeginize sağlik Ilerleyen zamanlarda okumayı düşündügüm yazarlardan Sayenizde merakta oluştu bende
Esra Koç okurunun profil resmi
Ben hiç bi incelemeyi kitabı okumadan önce okumuyorum. Es kaza okuduklarım oluyor arada bazen kızıyorum kendimde. Ama bana göre kitaba salt kendi bakış açınızla tertemiz bi zihinle başlamanız en doğrusu. Burada yazılanlar benim fikrim. Ki hiçbirimiz otorite değiliz bu konuda derin bi bilgiye sahip hiç değiliz. Bi fikir olması adına incelemeler yol gösterici olabilir. Ama kitaba bakış açınızı ve edinebileceğiniz duygu, bilgi, hissiyatı etkilemesine izin vermeyin bence. Teşekkür ederim bu arada.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.