Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

151 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç, Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Türk Edebiyatı Klasikleri (Serisi) Yazardan başlamak istiyorum. Hüseyin Rahmi edebiyatımızın ilk romancılarından, ki bu romanı mesela 1910 senesinde yazmış, 108 yıl önce, Osmanlı Devleti zamanında, yani şu anki devletimizden daha eski bir kitap. Dönem olarak Tanzimattan hemen sonrasına denk geliyor. Fakat çok itibar görmeyen, unutulmuş bir yazar(idi), ta ki 2014 senesinde ölümünün üzerinden 70 yıl geçtiği için eserlerindeki telif kalkana kadar. Telif olmadığı için son yıllarda bir çok yayınevi kitaplarını basmaya başladı buda çok rastlanması ve rekabetten dolayı kitaplarının fiyatının düşmesine neden oldu. Bununla birlikte popülerlik, satış artışı nihayetinde okuyucuyla buluşma geliyor. Bu yayınevlerinde Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları önemli ona yeni bir paragraf açmak gerek. Malum İş Bankası Yayınları Türkiye'nin en fazla satan, bilinen yayınevi, Hasan Ali Dünya Klasiklerinin ardından çıkardığı Modern Klasikler serisi (ki şuan 130 kitaba ulaştı) çok ilgi gördü, özellikle Zweig ismini parlatan, şuan Türkiye'de en fazla satan ve okunan yazar konumuna getiren bu seridir. Malum bankamız şimdide Türk Edebiyatı Klasikleri serisi çıkarmaya başladı. Şimdiden 6 kitaba ulaşan serinin ilk 3 kitabı Hüseyin Rahmi Gürpınar'a ait. Serinin önemi günümüz Türkçesine çevirip yayınlaması. Aslında daha önce de Türk Klasiklerini günümüz Türkçesiyle yayınlayan yayınevleri vardı ama ekseriyeti orjinal haliyle yayınlıyor ve malesef Osmanlı Türkçesinden çok uzaklaştığımız için eserdeki kelimelerin yüzde 20-30'unu anlayamıyorduk. Ben aslen orjinalini okumayı tercih etsem de İş Bankasının kitaplarını incelediğimde çok fazla değişiklik ve deformasyona maruz kalmadığı (şimdilik) ve böyle güzel bir serinin koleksiyonumu kitaplığımda görmek istediğim için kitapları 1. baskılarından (Bu çok önemli 1. Baskı takıntısı var bende, inşallah kaçırmadan serinin bütün kitaplarını 1. Baskısını alıcam) itibaren almaya ve okumaya niyet ettim. Serinin ilk kitanı da işte bu kitap. Bu seriyle beraber parlayan yazar da bence Hüseyin Rahmi Gürpınar olacak. Seri çıktığında en fazla okunan yazarlarda 250. iken şimdiden 215. sıraya yükseldi ileride daha yukarılarda görücez kendisini. Ve kitaba gelirsek, önce Halley Kuyruklu yıldızından bahsedicem. eskiden teleskoplar olmadığı için gökyüzünde gördüğümüz herşeye yıldız demişiz göktaşlarının hareket etmeside yıldız kayması olarak adlandırılmış. Halley'de aslında bir göktaşı, yıldız değil. İsmini 1700'lü yıllarda bu göktaşını keşfeden ve her 76 yılda bir dünyanın yanından geçtiğini, bir sonraki geçişinde 1758 yılında olacağını ileri süren Edmund Halley'den almış ve harbiden de 1758'de bu göktaşı dünyamızın yanından geçmiş. Romanımızda da Halley'in bu sefer dünyamızın yanından geçerken dünyamıza çarpacağı dedikodusu var ve konu burdan başlıyor. Dedikodu daha çok mahalledeki kadınlar arasında abartılarak yayılıyor. Kitabın başı olan bu kadın diyaloglarına incelemelerde gördüğüm üzere çok sıkıcı bulunmuş ve kitap bunun üzerinden eleştirilmiş. Evet kitabın başı biraz sıkıcı ama kitap hep böyle gitmiyor. Kötü de değil bence. Esas oğlanımız İrfan ise bilgili, okumuş bir eleman. Ama kadınlardan nefret ediyor ve gazetelerde kadınlar aleyhine yazılar yazıyor. Ve bu Halley olayı en çok onu mutlu ediyor zira kadınları toplayıp konferanslar vererek Halleyden abartarak bahsediyor ve dünyamıza çarpacağını söylüyor. Böylece kadınları korkutup onlardan intikamını alıyor, kendince, mal. Neyse sonra esas kızımız çıkıyor ortaya, şey aslında çıkmıyor, mektup yazıyor İrfan'a onu kendine aşık edip oyunlar oynuyor, o da kendince. İrfan'ın platonik aşkı, kızımızın oyunları, kuyrukluyıldızın çarpma senaryosu falan derken kitap gidiyor işte. Daha fazla ayrıntıya girmeyelim, spoiler olmasın. Kitabın ana temasına gelirsek, sonda bir sayfada yazarın yazdığı yazıda anlatmaya çalıştığı gibi, hurafelerin, dedikoduların saçmalık olduğu, insanları korkutup, yalan bilgi yaymaktan başka bir işe yaramadıkları anlatılıyor. Roman bizi 1910'lı yıllara götürüyor, mekansal olarak değil malesef, mekansal pek tasvir yok ama o dönemin toplumunu özellikle bu hurafe ve dedikodu, konuşmalar vs. iyi anlatıyor. Hurafe meselesine gelirsek bunun tek sebebi CE-HA-LET. Bakın size bir olay anlatayım bırakın 1910'u, yıl 2002 bilemedin 2003, ortaokulu okuduğum kasabada imamın işi çıkmış din hocamıza rica etmiş cumayı sen kıldırır mısın diye. Bizim hoca cumayı kıldırıp hutbeyi verdikten sonra cemaate, "Ey cemaati müslümin duydum ki ağacın birine çaput falan bağlayıp, dile diliyormuşsunuz bunlar hurafe inanmayın, yapmayın günahtır." dedi, demez olaydı adamı ilçe müftülüğüne şikayet etmişler. Ama bugün bakıyorum o kasabadaki ağaçta artık bir tane çaput yok, evet hala olan yerler olabilir ama o cahil insanlar ölüyor, ya da iletişim ve araçları arttıkça bilinçleniyor. Artık eskisi kadar yok bunlar şükür. Neyse çok uzattık, şimdi bu halley 2060 yılında tekrar dünyamıza yakın geçecek o zaman yaşıyor olursak (ki pek zannetmiiyorum ben 69 yaşında olucam) o zaman bu incelememi tekrar paylaşıcam, 42 yıl sonra görüşmek üzere.
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,2bin okunma
··
2.029 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Hatice Ahraz okurunun profil resmi
Yine muazzam inceleme, emek emek yazılmış bir yazı, okudukça okutan , yer yer gülümseten, düşündüren dil. Harika gerçekten. Emeğine sağlık 👏🏻
Salih okurunun profil resmi
çok teşekkür ederim, böyle tepkiler alınca inceleme yazmakta zorlanıyorum, bir iki kelime yazıp geçiştirmek olmuyor o zaman :)
Hatice Ahraz okurunun profil resmi
Bir beklenti oluşuyor haliyle böyle iyi yazılar sonrasında ;)
Homeless okurunun profil resmi
Yaşarsak görüşürüz :) güpgüzel bir inceleme olmuş hocam emeğinize sağlık.
Salih okurunun profil resmi
tesekkür ederim, inşallah
Bu yorum görüntülenemiyor
Esra Koç okurunun profil resmi
İncelemeyi güzel güzel okuyordum ki sonlara doğru 2060 da 74 yaşında olacağımı hesaplarken buldum kendimi. Üzdü :((
Salih okurunun profil resmi
aman efendim çok önemli bir şey değil zaten :)
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.