Kitabi elinize alip okumaya basladiginiz andan itibaren yasami sorgulatan, kararlarinizi, isteklerinizi, size dayatilanlari ve sizin yapmak istediklerini dusundurten bir kitap. Normalin sadece ses birligi oldugunu delilerin digerlerinden tek farkinin ozgur olmalari oldugunu ogreneceksiniz.
Konunun bas kahramani Veronika, hayatin tekduzeliginden bikar ve arkadaslari yardimiyla buldugu uyku haplariyla hayatina son vermeye karar verir. Bunu basaramaz ve sonucunda bir akil hastanesinde gozlerini acar. Cocukluk hayalinde oldugu gibi piyano calabildigi, istedigini istedigi an yapabildigi, zevkin mutlulugun doruklarinda oldugu ve utancin olmadigi bu yer ona hayatiyla ilgili bazi seyleri tekrar dusundurur. Doktor, kalbinin dayanamayacagini ve bir haftalik omrunun kaldigini soyledigi andan itibaren aslinda hayata yukledigi sucun kendine ait oldugunu ve aslinda istese hayattan zevk alabilecegini ogrenir. Veronika kendi hayatini sorgularken etrafindaki diger insanlara da haberi olmadan hayatini sorgulatir. Hayatin her seye ragmen yasamaya deger oldugunu gorenler hastaneden ayrilmaya veya iyilesip iyilesmedigini doktora sormaya baslar. Veronika disinda panik atak hastalari, sizofrenlerin hikayelerine de tanik oluyor ve siz de okurken hayatinizi sorgulamaya basliyorsunuz.
Muthis bir kitap. Her okuyanin kendinden bir seyler bulacagina inaniyorum.
Herkesin okuduktan sonra "deli" olmak isteyecegi bir eser:)
