... gerçek bir perspektivistten söz edeceksek, bu kişi kesinlikle Leonardo olmalıdır; onun "Son Akşam Yemeği" Hıristiyanlığın öte dünyasıyla içinde yaşadığımız bu dünya arasındaki uzamsal sınırı ortadan kaldırma ve İsa'nın farklı bir gerçekliğe değil, sadece farklı bir anlama sahip olduğunu gösterme görevini üstlenmiştir. Gerçi bu freskte neredeyse teatral bir sahneleme söz konusudur, ama bu, özel ya da sözgelimi bizim uzamımızla karşılaştırılabilecek bir sahne değildir. Bu sahne, odanın bir uzantısıdır. Bakışımız ve bakışımızla birlikte tüm varlığımız merkezdeki kişinin sağ gözünde toplanan perspektifin içine sürüklenir. Biz gerçekliğin kendisini değil, sadece görsel bir fenomeni görürüz. Sanki bir aralıktan gizlice bakıyor gibiyizdir. Bırakın kendi yabancılaşmamızı yaşantılamayı, soğuk ve meraklı bir tavır takınır, ne saygı duyar ne de duygudaşlık kurarız.