Derle r ki: Celaleddin Hüseyin hazretleri daima
bekarlığından dolayı üzülür, "lnsanların en fenası bekarlar-
dır" sözünün anlamını düşünür, kendi kendine: "Her dakika
dinin bütün hükümlerini ve Peygamberin sünnetlerini yerine
getirmeğe çalıştım. Bu işte hiç tembellik ve ihmal gösterme-
mişim. Tanrı'nın ihsan ettiği fazilet sayesinde büyük günah-
lardan sakınmış ve onun merhametine sığınmışım. Nikah sün-
netine rağbet etmeyişimden başka peygambere uyma yolun-
dan bir adım olsun ayrılmamışım," derdi.
Bunun üzerine hemen o gece peygamberlerin sultanı ve
alemlerin rabbi olan Tanrı'nın sevgilisi Muhammed Emin'i
rüyada gördü. Peygamber ona: "Horasan padişahının kızı ile
evlen," dedi. Tanrı'nın takdiriyle aynı gece hem padişah
hem vezir ve hem de dünya kraliçesi, Peygamber hazretlerini
(Tanrı'nın selamı onun üzerine olsun) rüyalarında gördüler.
Peygamber: "Dünya kraliçesini Hüseyin Hatibi'ye nikahladım,
bundan sonra kraliçe onundur," dedi. Ne güzel damat ve ne
de güzel gelin!