Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Tolstoy'un nasıl değerli bir yazar olduğunu hatırlatmamıza elbette gerek yok. Ancak yine de öncelikle biyografisinden üstünkörü de olsa bahsetmek isterim: 'Lev Nikolayeviç Tolstoy, 9 Eylül 1828'de, Tula şehrinin Yasnaya Polyana adlı küçük bir köyünde doğdu. Zengin bir toprak sahibinin oğluydu ve soylu bir aileye sahipti. Tolstoy çocukluğunu, ailesine ait Yasnaya Polyana malikanesinde geçirir. Temel eğitimini burada alır. Daha iyi bir eğitim almaları için Moskova'ya taşınmalarına karar verilince Tolstoy, babası ve kardeşleriyle birlikte Moskova'ya yerleşir. Küçük yaşta anne ve babasını kaybeden Tolstoy ve kardeşlerinin bakımını, Kazan'daki halaları üstlenir. 1841'de Kazan Lisesi'ndeki eğitimine başlayan Tolstoy'un üniversite eğitimindeki ilk tercihi Doğu Dilleri Fakültesi olur. Buradaki eğitiminden memnun kalmayınca okulu bırakır, ikinci tercihini Hukuk Fakültesi'nden yana kullanır. Fakat üniversite eğitimi beklentisini karşılamaz. Bu arada sağlık sorunları da baş göstermiştir. Kazan Hastanesi'nde bir süre tedavi gören Tolstoy, 1847'de Yasnaya Polyana'ya döner. 1851'de orduya yazılır. Tolstoy, bu dönemde Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik isimli eserlerini kaleme alır. Üniversite eğitimi hakkındaki düşünceleri ve kısa eğitim dönemi, aslında çok önemli bir atılımın zeminini oluşturmuştur. Tolstoy, 1857 ve 1860 yıllarında çıktığı Avrupa seyahatlerinde gittiği ülkelerdeki eğitim sistemini inceleme fırsatı bulur ve döndüğünde Yasnaya Polyana Okulu'nu açar. Tolstoy'un bir pedagog olarak anılmasını sağlayan bu okul, köylüler tarafından ilgi görmese de fikirlerini hayatı boyunca yaşatacağı bir eser olur. 1862'de de komşu çiftliğin sahibi olan bir doktorun kızıyla evlenir. Bu evlilikten on üç çocuğu olur. Mutlu bir aile hayatı sürdürdüğü bu dönemde, Kazaklar, Sivastopol Hikayeleri ve ilk büyük romanı olan Savaş ve Barış'ı kaleme alır. Ancak evlilik Tolstoy'un ruhundaki huzursuzluğu gideremez. 1875'ten sonra yıldan yıla artacak bir bunalıma girer. 1877'de yayımlanan ikinci büyük romanı Anna Karenina, bu bunalımın izlerini taşır. Tolstoy'un bunalımını ve manevi yalnızlığını artıran diğer bir etken de 1900'lerden itibaren ailesiyle arasının açılmasıdır. Geniş halk yığınlarının, özellikle Rus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzer. Bu yüzden mal varlığını köylülerle paylaşmak ister, ama bu isteği ailesi tarafından hoş karşılanmaz. Tüm bunlar onun 1910'da ailesini terk etmesine yol açar. Bu yolculuktan kısa bir süre sonra Astapovo tren istasyonunda hayatını kaybeder. Çocukluğum, İlk Gençlik, Gençlik, Kazaklar, Savaş ve Barış, Anna Karenina, Kroyçer Sonat, Diriliş, Hacı Murat, Efendi ile Uşağı eserlerinden bazılarıdır.'
Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır
Sevgi Neredeyse Tanrı OradadırLev Tolstoy · Antik Yayınları · 20154,125 okunma
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.