"Yirmili ve otuzlu yaşlarımızı kusursuz olmaya çalışmakla geçiririz, çünkü insanların hakkımızda neler düşüneceğinden çok çekiniriz. Sonra kırklarımıza, ellilerimize geliriz ve sonunda özgürleşmeye başlarız, çünkü kimsenin ne düşündüğüne aldırış etmediğimize karar veririz artık. Ama altmışlarımıza ve yetmişlerimize gelip de şu özgürleştirici gerçeğin farkına varana dek tamamen özgür olmayız - zaten kimsenin bizi düşündüğü falan yoktu."