İlk defa yüz yüze tanıştığım bir çevirmenin kitabını okudum.
Kitaptan çok tanışma hikayemiz ilginç;
Harika bir akşam yemeğiydi. Katılımcıların hepsi iki dirhem bir çekirdek giyinmişlerdi (ben dahil), altışar metrelik kolları ve tabanı olan büyük bir "U" masada oturuyorduk. Mehmet Emin Özcan masanın sol köşesinde, bense onun üç kişi