“ Akıl Çağı” bir insanın kendisini içinde bulacağı bir eser. Derin ve felsefik konuşmaların bitip tükenmeyen azizliği. 1930-1940 Fransa’sında kendini aşka ve idealizme adayan bir grup genç. Başını çeken Mathieu’nun yaşamı. acı, aşk, yokluk, sosyal, kültürel ve siyasi birikimin bütünü. Aslında seçimsizliğin özgürlük olmadığını değiniyor. Okudukça içiniz açılacak ve cümlelerin arasında Sartre’ye dokunacak, Simon’u hissedeceksiniz. “Ben yalnızca kendim olmak, kendime dayanmak istiyorum”
Keyifli okumalar...