Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

118 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Okuduğum en cesur kadınlardan. Bence eleştirmeyi ve eleştirilmeyi çok seviyor. Simone de Beauvoir üniversitede tanıştığım bir yazar. Feminist yazımlarını okumadım fakat roman niteliğindeki eserleri üzerine kafa yormuş, tartışmıştık. Daha önce söylediğim gibi feminist yazarların feminist yazımlarını okumaktan kendimi alıkoyuyorum zira fikir ayrılığına düşüp onlardan soğumaktan çok korkarım. Kitapçıda gezerken Beauvoir'ın en sevdiğim fotoğrafını kapakta görünce hemen atıldım. Kapağının tasarımı beni etkiledi çünkü fotoğrafın hikayesi etkileyiciydi. Beauvoir'ın Fransa'nın burjuvasından uzak kıyafeti ve cesur gülümsemesi çok güzel görünüyordu. Verdiği ders sonrası öğrencilerine olan güvenini vurguluyor bu fotoğraf benim için. Ne yalan söyleyeyim kitabın arkasını bile okumadan biyografi niteliğinde olduğunu düşünerek aldım ve tabi ki yanıldım. Kitap biyografi niteliğinde değil. Kristeva Beauvoir'ın aktivistiliğinden yola çıkarak feminizmin alt başlıklarını açıklıyor. Sonlarına doğru Çin'in ekonomisine, Afrika'nın geleneklerine ve Doğu'nun hukukuna değiniyor. Başlarda Beauvoir'ın cinsel kimliğini, ortalarında Freud'dan yararlanarak psikanalizi ve sonunda da kadın haklarını okuyucuya sunuyor. Beauvoir'ın hayatından yararlanarak rüyalarından tutun da, kadın yaşamını anlatan (otobiyografisi) ciltlik romanlarına kadar farklı yönleriyle feminizmi ve post-feminizmi açıklıyor. Feminizm'in doğuşu, ilerleyişi, duraksaması, ve tekrar gündeme gelmesi kitapta çok güzel anlatılmış. Kristeva alt gözlüklü bir feminist değil. O kadın haklarının sadece erkeklere değil aynı zamanda da hukuka, psikolojiye, ekonomiye, coğrafi konuma, dine ve daha birçok sosyal olguya bağlı olduğunu savunuyor. Yeri geldiğinde kadınların kendi hakları için ellerinden geleni yapmadığını söylemekten çekinmemiş ama aynı zamanda da cesaret öykülerini yazmayı da unutmamış. Kristeva tam bir Beauvoir hayranı. İnsan kendisinden daha hayran birini görünce mutlu olmuyor değil tabi. Beauvoir'ın dünyaya gelişinin 100.yıl dönümünde (ölümünden 22 sene sonra) Simone de Beauvoir ödülünü gündeme getiriyor ve bu ödülü kadın hakları uğruna önemli gelişmelerde bulunmuş bireye veyahut kuruluşlara vermeyi istiyor. En güzel örneklerinden biri kitapta adı geçen Malala Yusufzay'dır. Kristeva geçirdiği suikastin ardından Malala'ya bu ödülü layık görüyor ve kitabın içerisinde de okuyabileceğiniz bir tebrik ve övgü mektubu yolluyor. İçeriği her bakımından tatmin edici. O kadar çok kitap ismi çizdim ki -ne yazık ki baskıları çok eski- hangisini nereden bulacağımı, bulursam hangisini okumaya başlayacağımı bile bilemiyorum. Çünkü hepsi birbirinden daha dolgun ve bilgilendirici kitaplar. Önüne tonlarca hediye paketi konmuş, doğum günü çocuğu gibi hissettim bir an için. Hepinize iyi okumalar güzel kadınlar ve bir takım adamlar.
Simone de Beauvoir Aramızda
Simone de Beauvoir AramızdaJulia Kristeva · Sel yayıncılık · 201766 okunma
··
128 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.