Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1015 syf.
9/10 puan verdi
İngiliz edebiyatı profesörü ve dilbilimci J.R.R. Tolkien’in, çocuklarına güzel bir masal yazmak için kalemi kağıdı ilk eline aldığı an, edebiyat tarihinde yepyeni bir dönemin açıldığı ana denk düşer. Bugün kabul ettiğimiz anlamda fantastik edebiyatın kurucusudur Tolkien ve yine kabul etmek gerekirse henüz onun yapıtını gölgede bırakacak, onu aşacak bir eser verilmemiştir. Ama açılan yol öylesine geniş öylesine zengindir ki, pek çok farklı bakış açısını, türü kucaklar ister istemez. Tolkien’in Hobbit’le başlayıp Yüzüklerin Efendi’siyle süren, Silmarillion ve Güç Yüzüklerine Dair adlı kitaplarıyla derinleşen anlatısının en belirleyici özelliklerinden biri, normal bir dünyada baş gösteren olağanüstülükleri anlatmak yerine tamamen olağanüstü bir dünyaya ve o dünyada geçen olaylara dair olmasıdır. Günümüzde fantastik anlatıları tanımlamak için konulmuş genel geçer bir kural haline gelen bu özellik yine bugün bize pek sıra dışı gelmese de eserin yayımlandığı 1950’li yıllar için kendi çapında bir sansasyon anlamına da gelir. Yapıtın ikinci başat özelliği ise insanı bir “tür” olarak ele alması ve hikaye içinde ona ikincil hatta daha da aşağı sıralarda bir yerlerde yer vermesidir. Yüzüklerin Efendisi’nin başkahramanları tartışmasız hobbitler ve Orta Dünya’yı terk ettikleri için hüzünlendiğimiz elflerdir. Tolkien, insanı, “türlerden, bir tür” olarak ele alırken, varoluşumuzdan bu yana aklımızı ve yüreğimizi kurcalayan, evrendeki başka akıllı varlıklara olan özlemimizi, ihtiyacımızı vurgular. Diğer yandan da “dünya sadece bize ait değil” düşüncesine yönlendirir okurlarını. Yüzüklerin Efendisi, güce ve iktidara karşı verilen büyük bir savaşımın hikayesidir. Yazarına göre ise başlı başına bir tarih kitabıdır. Yazımı on yedi yıl süren, yazarının ölümüyle yarım kalan Orta Dünya tarihi… Lehçeleriyle birlikte kendine ait dilleri, koskocaman bir tarihi, kendine özgü türleri olan, tıpkı bizim yaşadığımız dünya gibi karmaşık ve zorlu bir yerdir Orta Dünya ve Yüzüklerin Efendisi Orta Dünya’da geçen en dramatik, en görkemli epik hikayedir. Fedakarlık ve dostluk, doğa sevgisi ve barış üzerine yazılmış bir yolculuk, bir büyüme hikayesi. Tolkien, kovuğunda oturan basit bir hobbitin 111’inci yaşgünü kutlamasının hazırlıklarını anlatmaya başladığı daha ilk anda, belki de romanın daha ilk satırında, bize büyük, tahmin edemeyeceğimiz kadar büyük bir hikayenin içinde olduğumuzu sezdirir. Bu sezdiriş, roman ilerledikçe artarak devam eder, heyecanımıza heyecan katar. En şahanesi ise yazarın bizi bir kere bile hayal kırıklığına uğratmayacak olmasıdır. Hikayenin hiçbir yerinden eli boş dönmeyiz ve belki de yüz milyonlarca insan sırf bu sebepten Yüzüklerin Efendisi’ni böylesine çok severiz. Boşluk kelimesi, Tolkien’in literatüründe yok gibidir. Bir büyücünün her zaman tam vaktinde olması gereken yerde olduğunu, her altının parlamadığını ve her gezginin yolunu yitirmediğini çok iyi biliriz.
Yüzüklerin Efendisi
Yüzüklerin EfendisiJ. R. R. Tolkien · Metis Yayınları · 201618,5bin okunma
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.