Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

263 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Deklanşöre bastım ve çekiyorum çekkkk-timmmm! Aaaa pardon hatlar karıştı şöyle olacaktı: ÜÇ, İKİ, BİR Kayıt.. Ya da durun kahramanlarımızı tanıyalım önce (Not isimlere DİKKAT EDİN lütfen ;) Talihsiz Taliha Nuh Tufan Umur Samaz İbrahim Kurban Baretta Ferruh Ferman Dilara Dilemma Rıza Silahlıpoda Habib Hobo (Robbit) - Hacer Ceren (Geronimo) Haydar Baydar ... diye devam ediyor. Bu kadarı kâfi sanırım :) Bu arada bundan sonrasında bahsettiklerim birazcık spoiler içerebilir. Ama emin olun ki söylediklerim kitabı ilk kez okuyanlar için sorun olmayacaktır. Zira kitapta o kadar farklı olaylar iç içe verilmiş ki zaten yeterince şaşıracaksınız, hiç endişelenmeyin lütfen :) Gelgelelim hikâyemize ana karakterimiz Nuh Tufan, ALBİNO ve aynı zamanda ara sıra halüsinasyonlar gören birisi. Bazen çerçevedeki resimler, yüzükteki suretler veya televizyondaki görüntüler birden canlanabiliyor onun gözünde anlayacağınız. İbrahim Kurban ise zengin ama mutsuz insanlardan "kendisine zenginlikten dolayı tanınan bu ayrıcalıktan iğrendiğini belirtip aşağılık bir dokunulmazlığı olduğunu" düşünüyor. Nuh karakterine bir geri dönüş yapıp tam bu noktada size kitapta anlatılan ve yüreğimi sızlatan, canımı acıtan beni insanlığımdan bir kez daha utandıran bir konudan söz etmek istiyorum, izninizle. Daha iyi anlaşılması açısından Nuh'un sözlerinden birkaçını buraya bırakmak istiyorum: "Albino olduğum için bana kansermişim gibi davrandı." :/ "- Albinoların hayalgücünün bu kadar geniş olabileceğine ihtimal vermezdim. - Albino olduğumun hatırlatılması canımı sıkmıştı." Ayrıca bir bölümde bundan dolayı sınıfta öğretmen ve arkadaşlarının ilk gittiğinde Nuh'la alay etmesine de değiniliyor. Şimdi bkz. ---> Nedir Albino? Araştırdığınızda şu bilgi karşınıza çıkacaktır: "Vücutta var olması gereken melanin maddesinin eksikliğinden veya vücutta bu maddenin hiç olmayışından dolayı ortaya çıkmaktadır. Melanin maddesi, vücuttaki deriye, kirpiklere, saçlara ve gözlere renk veren pigmentlerdir." Bu yüzden albino olan kişilerin saç, kaş, göz renkleri beyazdır. Bu insanların peki böyle olmayan insanlardan ne farkı vardır, soruyorum size? Koca bir HİÇ, hiçbir farkları yoktur onların bizlerden çünkü. Kimin farkı olduğunu söyleyeyim ben. Bu kişiler ne ten rengi siyah olan, ne kaş rengi beyaz olan, ne dini benimkinden farklı olan, ne ırkı bu ne şu olan, ne görme engelli olan, ne yaşlı ne çocuk olan hiçbiri değil. Bahsettiğim kişinin gözü görebilir, kaşı gözü siyah, teni ise beyaz olabilir. Dinimiz, ırkımız ve yaşımız dahi aynı olabilir. Ama bu kişinin o beyni yukarıda saydığım özellikteki kişilerle aramızda bir fark olmadığı gerçeğini kavrayamayacak kadar küçük, aklı kıt olabilir. İşte böyle insanlardan bahsediyorum. Sırf bu insanlarla alay edebilecek kadar aşağılık, kendini kusursuz görecek kadar dokunulmaz bulanları diyorum, bunlardan farklıyız biz! Dikkatimi çeken bir şey daha oldu ve söylemeden geçmek istemiyorum. Kitapta huzurevine annesini ziyarete gelen "sözde" bir oğul ona sarılır ve içinden geçen cümleler şudur: "İhtiyarların çoğu sanki onlara evlatlarının hayırsızlığını hatırlatmak için gelmişim gibi surat asıyorlar." (Yazar burada bu hassas konuya okurun dikkatini çekmek istemiş zannımca) İşte bunu okuduğum an bir kez daha canım acıdı. O kadar çok üzüldüm ki o an bu hayal ürünü hikâyenin içine girip her birinin evladı olarak huzurevini ziyarete bile gidebilirdim. Zira yüzlerindeki bir tebessümü veya bir damla mutluluk gözyaşını görüp onlara sarılmak benim içimdeki hüznü atmama ancak yeterdi. Sevgili Menteş, üzücü şeyleri bile okurunu güldürerek anlatmaya çalışsa da buruk bir tebessüm kaldı benden geriye her satırdan sonra.. Bazen öyle anlamsız gelen yerler oldu ki kitap bitti ve ben oraları hâlâ anlamadım. Bazen o anlamsızlıkların birleşimi bir anlam arz etse de kendi içinde anlamsız olduğu gerçeğini değiştiremedi bence. Nöronlarımın yandığını hissetmedim değil, ara ara okurken. Ama yazarın hakkını vermek lazım bu kitap aynı zamanda içinde farklı düşünürlere ait sözler bulunduran, bazı filmler, kitaplar, çizgi romanlar ve hatta resim konusunda bilgiler serpiştirilmiş, genel kültür deposu gibi geldi bana. Hatta o kadar çok kelime arattım ki google'da okurken ne çok şey bilmediğimi fark ettim bir kez daha, cahilliğim ile göz göze geldim kimi satırda. Bazen bilgilerden şüphe ettim doğruluğunu araştırdım. Öyle çok bilgi yazmış ki acaba uydurma mı yoksa bunların hepsi gerçek mi diye sorma gereksinimi hissettim nedense, hâlâ bazı noktalarda şüpheliyim ama neyse :D Yavaş yavaş okumaya devam ederken hikâye toparlandı sanki hüzünlü şarkılar dinlerken okuduklarımın da etkisiyle sanırım hüzün sardı beni de. Ama hayal ürünü bile olsa bu kadar farklı ve ilginç konulara değinen, birbiriyle bağlantısız ve saçma gibi duran olayları, mantıklı bir şekilde birleştiriyormuş hissi verdiren çok zekice yazılmış aynı zamanda sonuna kadar bitmeyen sürprizleriyle sizi şaşırtma niteliğine sahip bu kitap okunmak için sizi bekliyor tam şu anda belki de. Kitaba bilhassa bu adın verilmesi boşuna değil zaten. Bu kitapta "Dublörün Daniskası"nı bile göreceksiniz. Son olarak kitapta aynı olaylar farklı karakterlerin farklı bakış açılarından anlatılınca tekrar etmiş hissi vermiyor, okurken gözünüzde canlanan bu sahneleri diğerinin ağzından dinlediğinizde aslında onun sandığınız gibi olmadığını öğrenip bu yeni haliyle geriye dönüp o kısmı tekrar okuma isteği belirirse içinizde hiç şaşırmayın zira aynısı bende de oldu. Kitapta ara ara argo kelimeler de kullanılmış, rahatsız olacaklar için bunu da belirtmek isterim şimdiden. Kısacası bu kitapta aşk, aksiyon, hüzün, ironi ne ararsanız var yani. Ne anlatsam ne yazsam sanki hep yarım hep eksik kalacak, kitabı okuyup gerisini tamamlamak size kaldı değerli dostlarım. Bu arada yazarın en son sayfada kurduğu üç kelimeden oluşan son cümlesi benim aklımda kocaman bir soru işareti bıraktı. Hâlâ cevap arıyorum. Şayet okuduysanız veya okuyacaksınız o son cümleden sonra yazarın orada vermek istediği mesajı anladıysanız sorularımı giderebilmem için bana dönüş yaparsanız çok mutlu olurum. Çok uzattım okuyacaklara şimdiden iyi okumalar, sevgiyle ve tebessümle. En güzeli kitap kokusuyla kalın :)
Dublörün Dilemması
Dublörün DilemmasıMurat Menteş · İletişim Yayınevi · 200515,2bin okunma
··
374 görüntüleme
Hatche okurunun profil resmi
Son cümleyi çok merak ettim?? 🤭 Ve çok okumak istedim yüreğine sağlık papatyam 🌼 🌼
Bi kübb okurunun profil resmi
Canım benim, ben teşekkür ederim. Son cümle biraz sıkıntılı daha doğrusu ben ondan sonrasını anlamadığım için öyle geldi belki de 🙈😊 okursan mutlaka konuşuruz o kısmı seninle 😇🌼
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.