Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

— Söyler misiniz lütfen, –dedi Litvinov,– çevresindekiler üzerinde Gubarev’in tartışmasız etkisini siz neye bağlıyorsunuz? Onun üstün özelliklerine, yeteneklerine mi? — Hayır efendim, hayır; öyle yetenekleri falan yok... — Öyleyse karakteri mi? — O da değil efendim. Yalnız adamın güçlü bir iradesi var. Malum biz Slavlar irade açısından genelde pek zengin sayılmayız ve iradenin karşısında yerlere kapanırız. Bay Gubarev bir önder olmak istiyordu, herkes de önder yaptı onu. Ne yapacaksınız?! Devlet bizi toprak köleliğinden kurtardı sağ olsun; ancak, kölelik düzeninin alışkanlıkları öylesine derin işlemiş ki içimize, kolay kolay kurtulamayacağız ondan. Bize her yerde, her zaman efendiler gerek. Bu efendiler çoğunlukla kanlı canlı insanlar olur, kimi zaman da eğilim gibi şeylerin boyunduruğuna kaptırırız kendimizi... Örneğin şimdi de doğal bilimlerin kölesi olmuş durumdayız... Hangi nedenlerle, hangi güçlerin zoruyla kölesi olduğumuz da belli değil; anlaşılan yapımız böyle. Ama önemli olan, bir efendimizin olmasıdır. Eh var işte; bu kadarı bize yetiyor, gerisine boş veriyoruz! Tam bir kölelik bu! Gururumuz da kölece, alçalmamız da. Yeni bir efendi edinince eskisinin yolu açık olsun! Önceki Yakov’du, şimdiki efendimiz Sidor... Yakov’a boş ver, Sidor’un ayaklarına kapan! Hatırlayın, böyle çok olaylar oldu bizde! İnkârı ayırt edici özelliklerimizden sayarız ne var ki, elinde kılıcıyla savaşan özgür bir insanın inkâr ettiği gibi inkâr etmiyoruz biz; kırbaç korkusundan, dayak yediğinden ya da efendisinin emriyle inkâr eden bir uşak gibiyiz daha çok. Evet efendim, ayrıca yumuşak huylu bir milletiz, birinin bizi avcuna alması için bilgeliğe falan ihtiyacı yok. İşte, Bay Gubarev de bu yüzden efendi oluyor; bir konuyu işledi, işledi, sonunda amacına ulaştı. İnsanlar bakınca karşılarında büyük düşüncelere sahip, kendine güvenli, buyurgan birini görüyorlar; en önemlisi de, emirler vermesi. Emir verebiliyorsa buna hakkı var demektir, öyleyse dediğini dinlemek gerekir. Bizdeki tüm o tarikatların, Onufriycilikler’in, Akulinacılıklar’ın temeli bu işte. Sopayı eline geçiren onbaşı oluyor.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.