“Fatih’in vakıf kurumuna ne kadar önem verdiği ve bunu halkın yararına nasıl cömertçe kullandığı bilinir. Örneğin buradaki aşevleri ile ilgili olarak vasiyeti de ortadadır:
”Ayrıca külliyemde bina ve inşa eylediğim imarethanede şehit ve şühedanın kavimleri ve Medine-i İstanbul fukarası yemek yiyeler.
Ancak yemek yemeye veya almaya bizatihi kendüleri gelemeyenlerin yemekleri güneşin loş bir karanlığında ve kimse görmeden kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle...”