Kitabı sizin için özetledim okursanız bana hak verirsiniz!Kişisel gelişim kitabı olan "Kashna Felsefesi" özgüven eksikliği olan
kişilere bir cesaret aşılama çabasıdır.
Yazar sıradanlaşmış düşüncelerin farklı bakış açısıyla
yeniden değerlendirerek doğruları sorgulamanın peşine düşer. Bazen acaba olabilir mi,
bazen de saçmalama yahu çıkmıyorsa zorlamanın anlamı yok dedirten
analizlerine şahitlik edebilirsiniz.
Kashna Eğitim Danışmanlık Merkezi'ni kuran yazar kitapta da yer yer
Kashna Felsefesine değinir. Kashna Felsefesini sitesinde şöyle
açıklamıştır;
"Kashna bilmektir. Kendini tanımaktır. Bir mükemmellik tutkusudur.
En iyiyi yakalama çabasıdır. Kashna, oksijene saygı duymaktır nefes alırken,
zirveleri zorlamaktır.Değerini bilmektir ormanda duran bodur bir ağacın.
Kashna kaygısızca koşmaktır en çetin yollarda… İmkansıza aşık olmaktır Kashna.
Önyargılardan arınmaktır. Haddini bilmektir. Mazeret üretmeden yaşamaktır.
Kashna, dik durmaktır en güç zamanlarda.
Vazgeçmemektir, göğsünü germektir fırtınalara, geleceğe dokunmaktır kaygısızca,
meydan okumaktır, en olmaktır, bağırmaktır avaz avaz, haykırmaktır karanlığa.
Kashna, abartısız yaşamaktır. Kibrit kutusuna dünyayı sığdırmaktır,
gemilere rağmen başarmaktır Kashna.
Güneşe dokunmaktır, yıldız toplamaktır Kaf Dağı’nın Arkası’ndan…
Yıldızlarla misket oynayan bir adam vardı ya hani?
Geçen karşılaştık, yine yıldızlar vardı avuçlarında, yine geceydi,
yine yıldız dağıtıyordu adam ve güneş ağlıyordu ay gülerken.."
Kitapta değişik konulara değinmiştir ancak oltama takılan bazı görüşleri kendi cümlelerimle
şöyle açıklayabilirim;
-Her erkeğin arkasında bir kadın var demek, kadınlara hakarettir. Bu durum
kadınları pasif hale sokar kimse kimsenin arkasında değildir
-Bilim adamı başkadır bilim adam adamı başkadır. Eğer bir icadınız varsa siz
bilim adamısınız eğer falan bilim adamı böyle böyle yapmış diyerek bir
derleme ortaya çıkarıyorsanız o zaman siz bilim adam adamı oluyorsunuz
-Belki insanın ömrünü kısaltan şeyleri yapıyoruz,
dikdörtgen evler -Enerjinin devinimini yok ederler, oysa peri bacaları gibi olabilirdi evler-
pişirilmiş yemekler -hücrelerimizin yaşlanmasına sebep oluyor, oysaki hayvanlarda
bu durumlara pek rastlanmıyor çünkü onlar besinleri çiğ tüketirler-
-Kazaların önemli sebeplerinden biri de vitesli arabalardır. Vites değiştirme sırasında
kazalar olur. Onun için otomatik arabalar
teşvik edilerek kazaların sayısı azaltılabilir
-Allah'a aşık olunmaz çünkü aşkın zıttı nefrettir. Eğer Allah'a aşık olunuyorsa
Allah'tan nefret de edilir oysaki Allah'ın varlığını kabul eden birinin Allah'tan
nefret etmesi mümkün değildir
-Emek bağlılığı oluşturur ve bu tutkuya dönüşür
-Mükemmel demode olmayan şey demektir.
-Yeryüzünde dolaşan toplam bir enerji var insan uyku durumunda bundan en düşük
seviyede yararlanır
dolayısıyla herkes uyurken siz uyumayıp bir şeyle uğraştığınızda enerjinin fazlası size
gelir ve birçok şeyi daha iyi kavrarsınız
-Bir ülkede hem ithalat var hem de işsizlik varsa o ülkede ciddi bir geri zekalılık
söz konusudur
-Başarı yetenekle gelmez çalışmakla gelir. Birine sen yeteneklisin demek çalışmalarını
yok saymaktır. İnsanın içinde her şeye ait alt yapı vardır hangisiyle uğraşırsan
o gelişir
-Mutlu olmak sahip olmak değil, sahip olmayı hayal etmektir ve bunun için çalışmaktır.
Dünyada her şey senin olsaydı senden mutsuz insan olmazdı
-Savaşlarla övünmek utanç verici bir durumdur. 15 Mart 2030 yılında uluslararası
sonsuz dünya barışı için bir toplantı düzenleyeceğim
-İnsan kendisinden başka hiçbir şeye aşık olmaz, söylenen bütün diğer aşklar birer yalandan
ibarettir
Tenkit:
Yazar, gerçekten bazen saçmaladığını gözler önüne seriyor ve oluşmaya başlayan değerini de yok ediyor.
Burada iki şeye değineceğim ama öncelikle şunu söylemem gerekir Sayın Erdal Demirkıran
bana çok itici geldi bu durumu da şöyle izah edeyim; sanki uçmaya çalışırken her defasında yere çakılan ama buna rağmen
uçtuğunu zannedip yerden zafer naraları atan bir kişiyi canlandırıyor zihnimde.
Şimdi o iki duruma geçeyim birincisi olasılık hesabı yazara göre eşit olasılık dışında herhangi bir olasılıktan
bahsedilemez bu olasılık da yüzde ellidir bir şey ya olur ya da olmaz. Buna da torbadaki farklı renkte olan topların
çekilme yüzdesi üzerinden gider örneğin bir torbada farklı renkte 10 top varsa ve bu toplardan 2 tanesi mavi ise
rastgele bir top çekildiğinde, çekilen topun mavi olma olasılığı %20 değil (2/10) %50'dir. Çünkü o top ya mavidir
ya da değildir. Bu tam bir zırvalıktır. Sayın Demirkıran eğer bu dediklerinizde ciddiyseniz size şunu teklif ediyorum
gel bir torbanın içine 100 top koyalım 1 tanesi siyah 99 tanesi mavi olsun siyah top çıkarsa 100bin tl'yi ben size
vereyim eğer mavi çıkarsa siz bana aynı parayı verin ve bunu istediğiniz kadar tekrarlayalım.
ikinci durum kitabın bir kısmında insanlar bir şeyler yapamıyorsa çamur atarlar der sonra kitabın sonuna doğru
felsefenin babaları sayılan Sokrates ve Aritoteles'e çamur atar örneğin Sokrat için sadece bir laf cambazı
olduğunu söyler tek faydalı şeyinin de Platon'un yazdığı Sokrates'in Savunmasına konu olmasıdır der. Platon'a değer veriyorsan
onun ilham meleği, bilgi kaynağı, yol göstericisi hocasına nasıl laf cambazı diyorsun. Umarım çok geçmeden bu zırvalıklarından
vazgeçersin. Yarım doktor candan ediyordu ya, çeyrek filozof da felsefeden eder.