Değerler sistemimizin ne denli iktidara ve otoriteye yönelik olduğunu göremiyoruz veya görmek istemiyoruz.
Bu durumda tarihin akışını niçin savaş ve yıkımın, şiddet ve gaddarlığın belirlediğine bir açıklama getiremiyoruz.
Gaddarlık az sayıda insandan kaynaklansa da, çoğu insan da buna katılıyor.
Aslında hiç de kurban durumunda olmadığımız bir noktada kendimizi kurban gibi hissetmemize neden olacak kadar bakışımızı bulandıran nedir? Niçin aslında kendimizden başkası olmayan farazi düşmanlara karşı savaşıyoruz? Sorunun özü, görmemize izin verilmeyen, ama
uyanacağı tehdidini hissettiğimiz için sürekli bastırdığımız içimizdeki kurbanda odaklanıyor. Bunun için farazi bir dış düşmandan daha uygun ne olabilir?