Zülfü Livaneli 'nin tüm romanlarından farklı anlatımıyla masal tadında modern bir roman. Osmanlı sarayındaHarem ağası Habeşli Süleyman'ı ağzından anlatılan roman, iktidarın çevresinde ışık görmüş pervanelere gibi dönen insanlar üzerine kurulu. Romandaki padişah hasta bir adam. Çocukluğunda kardeşleri gözünün önünde boğdurulmuş, yıllarca kafesin önünde ölmeyi beklemiş genç bir adam. Sonrasında Hz. Ömer'in sarığını giyip hükümdar oluyor. Sonrasında kendi iktidarı için oğlu olan padişahın ve torununun üzerinde oyunlar oynamaktan çekinmeyen valide sultanın oyunlarıyla gelişen olaylar...
Romanda asıl olan köle-efendi sistemine köle cephesinden bakış. Öncesinde tapınma düzeyinde olan bağlılık. Sonrasında efendinin defasında tüm kötülükleri ve yetersizlikleriyle bir insan olduğunun bilincine varış. En sonunda köle ile efendinin insan olmakta eşitlendiği nokta. En son olarak kölenin yeni efendisine karşı gösterdiği KRAL ÖLDÜ, YAŞASIN YENi KRAL tavrı. Kısacası, köle bile olsa İKTİDARIN ÇEKİCİLİĞİ, BÜYÜLEYİCİLİĞİ...