Nesnel gerçeği anlamak için, roman, yaratmayı da kendi yaratır, onun olağanüstü yanı da işte budur. Romanda yalan olan, yazara da özgürlük sağlar ve onun, gerçeği bütün çıplaklığıyla göstermesini elverişli kılar. Romandaki yalan, bir gölgedir; ama o gölge olmazsa ışığı da göremezsiniz. Gerçek her zaman insanı korkuttuğu ve romancıya özgü alanda, bağnazların dehşetinden kurtulmak için tek çıkar yol romanın yalanı olduğuna göre, roman da her zaman var olacaktır. Evimizin yasak odalarının, anahtarıdır roman. Yarın, ya da yarından sonra, romansız bir dünyanın var olabileceği kehanetini savuran peygamberler, romansız bir dünyanın da ne hale gelebileceğini düşünmüyorlar mı?