Fernão de Magalhães pelo Visconde de Lagoã, Lizbon, "Seara Nova" Stefan Zweig'ın kitabını okuduktan sonra nezdimde kaşifler arasında en büyüğü olarak yer alacak Macellan... Dönemin koşullarında günümüzün uzay fetihleri kadar kıymetli bu meydan okuma... Kitap hakkında eleştiri yazan Ernst Weiss 1938 yılında : "Stefan Zweig'ın Macellan'ı onun kendi türünde eşsiz olan soğukkanlı ustalığıyla tasvir ettiği olağanüstü cesur bir adamın hayatının romanı... Zweig'ın eseri erkeklere göre bir kitap, bizimki gibi bir dönemde neredeyse boğulmak üzere olan genç insanlara göre bir kitap. İnsana cesaret veriyor. Ve bugün en çok ihtiyacımız olan şey cesaret değil mi? Zweig'ın kitabını okuyan bir kişi, yaşama ve sevgiye dair bir cesaret kazanmıştır. Zira yazgı ve sevgi isterse de bu fikre duyulan bir sevgi olsun - aynı şey değil mi?" Yine kitabın sonsöz bölümünde Zweig'ın yazdıkları var ki... "Fransız ihtilaliyle birey, inancını ve fikrini nihayet özgür bir biçimde ifade etme hakkına sahip olur ve bir sonraki asırda, ondokuzuncu yüzyılda özgürlük fikri- halkların, insanların, düşüncelerin özgürlüğü- tüm medeni dünyanın en temel ilkesi olmuştur bile. Bu özgürlük fikri ta ki bizim dönemimize gelinceye kadar tüm bir yüzyıl boyunca Avrupa'ya mutlak bir kesinlikle hakim olur. İnsan hakları her devletin anayasasının en dokunulmaz ve en değiştirilemez temeli olunca, fikir despotlarının, dayatılan dünya görüşlerinin, zihniyet zorbalığının ve düşünce sansürlerinin de sonsuza dek yok olduğunu, her bireyin dünyevi bedeni üzerindeki hakkı gibi fikir bağımsızlığı hakkının da güvence altına alındığını düşündük. Fakat tarih gelgit olayı gibidir, sürekli alçalır ve yükselir.. İşte tam da özgürlüğe alıştığımız, onu en kutsal mülk olarak görmeyi bıraktığımız sırada, güdüler dünyasının karanlıklarından çıkan bir irade ona tecavüz ediyor. "

MacellanStefan Zweig · Can Yayınları · 2016711 okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Serhan Calba