Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İslam Dünyası ve Kölelik
Her ne kadar kölelik denen musibet, yüzyıllar boyunca başka dinlerde ve ülkelerde de uygulanmış olmakla beraber, bu başka dinlerde ve toplumlarda köleliğe karşı daima sesini yükseltenler ve direnenler olmuştur. Örneğin Budha, köleliği yeren ilk din adamı olarak karşımızdadır. Batı’da köleliğe karşı ilk savaşım milattan önce 4. yüzyılda, eski Yunan ile başlar. Her ne kadar Aristo gibi büyük düşünürlerden bazıları köleliği doğal ve olağan bir kuruluş olarak görmekle beraber bu zihniyete karşı cephe alanlar çoktur. Örneğin Alcidamas, ki bu konuda ilk direnenlerdendir, tarihin bu eski çağlarında insanlığa şöyle seslenirdi: “Tanrı her şeyi özgür kılmıştır. Doğa hiçbir yaratığı köle yapmamıştır.”{64} Yahudilik ve Hristiyanlık köleliği yok kılmamıştır ama bu dinlerin uygulayıcıları ya da salikleri arasında köleliğe karşı savaşım verenler çok çıkmıştır. Orta Çağ’da bile köleliği insan haysiyetine karşı suç şeklinde gören nice fikir türleri gelişmiştir.{65} O en karanlık bilinen dönemlerde, köleliği doğal bilen zihniyete karşı isyan edenler çoktur. Oysa ki İslam’da böyle bir gelişme görülmez: ne din adamları ve ne de ne düşünürler arasında sesini yükselten olmuştur. İslam dünyası bu açıdan insan şahsiyetinin haysiyetine âdeta yabancı kalmıştır. Kur’an’ın köleliği doğal gören hükümlerine karşı "Hayır" diyebilecek cesarette bir kimse çıkmamıştır. Aksine bu hükümlerin köleliğe engel olmadığını savunanlar çıkmıştır.{66} Geçmiş dönemler boyunca İslam bilginlerinin yaptıkları şey, İslam dininin kölelere, kendi özgürlüklerini satın alma hakkını tanıdığını ve kölelerin durumunu iyileştirdiği masallarını tekrarlamaktan ibaret kalmıştır: onlara göre güya İslam şeriatı bu "olumlu" yenilikleri getiren ilk ve son dindir. Oysaki söyledikleri yalandır, çünkü İslam’dan 2500 yıl önceleri Babilonya'da, köleler için kendi özgürlüklerini satın alma hakkı vardı. Yine bunun gibi İslam’dan bin yıl önce uygulanan Manu kanunlarına göre Hindistan'da kocalara, kölelerini döverlerken, karılarını dövdükleri gibi dövmeleri emredilmiştir. Eski Mısır’da, örneğin Ramses III zamanında, kölelerin yerli halktan kimselerle evlenerek bir kaç kuşak sonra özgürlüğe kavuştukları görülürdü.{67} {64} Bu konuda bkz. Franz Rosenthal, The Moslem Concept of Freedom, Prior to the XIXth Century, Leiden, 1960, s. 31. not 73. {65} Bu konuda bkz. C. Verelinden, L'Esclavage Dans l'Europe Medieval: I, Peninsule Iberique-France , Bruges, 1955. L.T. Hobhouse, Morals In Evolution, London, 1951. {66} Mecella al-Mecmua al-ilmî al-Irak adlı derginin 1954 tarihli nüshasında Muhammad al-Kadi'nin: Al-Hürriya va-s-salam va'l-hükm fi'l-Islam" başlıklı yazısı için bkz. Revue des Etudes Islamiques, 1956-1957, s. 108. {67} Bu konuda bkz. L. T. Hobhouse, Morals in Evolution, London, 1951, s. 286 vd
Analiz Basım Yayın
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.