Falih Rıfkı Atay ile tanışmamıza vesile olan "Zeytindağı", benim için Osmanlı'nın son dönemlerini anlatması babında gayet yararlı bir eser oldu.
Adını kulaktan dolma duyduğumuz, fakat haklarında yeterli bilgiye sahip olmadığımız bazı paşaları; Cemal Paşa, Talat ve Enver Paşa gibi Atay'ın anlatımıyla bu eserle bir nebze de olsa tanıyabiliyoruz...Yazarımız özellikle Cemal Paşa'nın yaverliğini yaptığı için, onu bile anlatırken tarafsız bir üslup kullanmayı tercih etmiş. Her ne kadar bu paşalar iyi niyetli olsalar da yanlış savaş stratejileri ve rütbe kavgaları yüzünden kendilerini ve beraberlerinde ki Mehmetçikleri büyük kayıplardan ve yenilgilerden koruyamamışlardır.
Yazarımız bu savaşla Osmanlı'nın hazinesinin nasıl tüketildiğini, en önemlisi de Mehmetçiklerimizi nasıl göz göre göre kurban ettiğimizi bizlere çok güzel aktarıyor.
Falih Rıfkı Atay Filistin cephesinde bizzat kendi savaştığı için, savaşın nasıl ilerlediğini ve nasıl başarısızlıkla sonuçlandığını gözler önüne serebilmiş. Yetersiz şartlara rağmen Türk askerinin orada nasıl korkusuzca mücadele ettiğini fakat yine de yenilgiye uğradığını okumak çok hoş olmasa da benim için Atay'ın şu sözleri, Türk askerinin kaydedeceğini bile bile sonuna kadar mücadeleyi bırakmadığının kanıtı mahiyetindedir...
Kudüs'ü İsrailoğulları gibi bırakmadık, Türkler gibi bıraktık...
Bu kitabı, her Türk gencinin okuması gerektiğini düşünüyorum...
Herkese keyifli okumalar dilerim...:)