Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

479 syf.
10/10 puan verdi
“Kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor…” Bazı romanların bazı kahramanları hayatımızda önemli bir yere sahip olmazlar, çünkü onlar hayata öyle gelişigüzel serpiştirilmiştir. Tehlikeli Oyunlar işte tam olarak öyle bir roman. Sıradan insanların sıradan olamayacak kadar derin monologları, diyalogları ve iç hesaplaşmalarının olduğu Tehlikeli Oyunlar bir kere okunup kütüphaneye kaldırılacak bir kitap değil. Kendi hesabıma yılda en az bir defa okuduğum her okuduğumda da beni etkilemeyi başaran bir kitap. Her okuduğumda farklı cümlelerin altını çizdiğimi farkettim, ilk okuduğum 2012 yılından bugüne. Okuyanlar bilir, Tutunamayanlar’da olduğu gibi Tehlikeli Oyunlar’da da sözü üçüncü tekil şahsın anlatımıyla okuruz. Kitabın bazı kısımlarında yer alan “oyun”ları ise Hikmet Benol kurguluyor ve tabi Hikmet’in iç hesaplaşmaları kitabın üçüncü anlatım şeklini oluşturuyor. Orhan Pamuk’un “Yeni Hayat” romanının başlangıç cümlesidir; “Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.” Tehlikeli Oyunlar bende bu etkiyi yaratmış kitapların başında geliyor. Her okuduğumda ise istisnasız beni sarsan o meşhur mektup: “Sevgili Bilge, Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.” Tutunamayanlar’ın gölgesinde kalmış bir kitap Tehlikeli Oyunlar. Fakat yine de bendeki yeri bambaşka. İlk defa okuyacaklara ise naçizane bir öneri: Cevat Çapan’ın önsözünü kitap bittikten sonra okuyun mümkünse, spoiler içeriyor ne yazık ki…
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231bin okunma
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.