Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Marquez'in büyülü anlatımıyla eşsiz betimlemelerinin süslediği bir aşk romanı... Konusu ve işlenişi bakımından en çok 'Yüzyıllık Yalnızlık'a benziyor. Zaman kavramı oldukça karmaşık: Karakterlerin 20 yaşlarındaki tecrübesizliklerinden ihtiyarlık dönemine, olgunlaşmış ama aşk yüzünden de bir o kadar çocukça sürdürdükleri hayatları, aşk acıları, hayal kırıkları ve ulaşılamayan umutları uzun uzun anlatılıyor. Marquez yine aynı tema üzerinden gidiyor: Aşkın evrenselliği. Kapak tasarımı harika olmakla birlikte aşk uğruna harcanan bir hayatın, insan fizyolojisine etkisini de "kurukafa" aracılığıyla şiirsel bir gerçekçilik kazandırıyor. Florenza Ariza, benim en çok ilgimi çeken karakter. Ulaşamayacağını bildiği halde 50 yıla varan bir umutla beklediği kıza kavuşma hayalleriyle adeta bütün hayatını, sadece kendi içine seslenerek anlatabildiği bir düş dünyasında tüketiyor. Bu yolda delirmemek ve aşk acısını birazcık da olsa hafifletmek için sayısız kadını kullanıyor sadece kendi düşlediği kadına ulaşabilmek için. Marquez'in bütün kitaplarında işlediği aşk, hem evrensel hem de ulaşılmaz bir yanılgının çelişkisinden kurtulamıyor ki bize de aşkın ve cinselliğin aslında bir tabu olmaktan uzak, ne kadar kolay benimsenen eylemler ve duygular olduğunu aktarıyor. Gençlikte yapılan hatalar, dinginlenemeyen duygular; yaşlılıkta ise vücudun çürümeye başlamasıyla ortaya çıkan sayısız aksaklıklar.... Her ne kadar Daza karakteri, uzun bir süre boyunca hoşlandığı bir adamla mutlu olsa da kocasının ölümünden daha 1 yıl bile geçmeden bütün anılarını yakarak unutmaya çalıştığını ve Ariza ile nasıl da kolayca yakınlaşabildiğini aslında kendinin de bildiğini ama onurunu korumak adına sürekli kendini kandırmasıyla geçen bir hayata sahip. Hayatta aşkla mı yoksa onurla mı yaşamak gerektiğini, insan duygularındaki dengesizliği ve yıllar sonunda edinilen tecrübelerin işe yaramaz gülünçlüğünü kara bir mizahla anlatıyor yazar. Sonuç olarak şunu çıkarabiliriz ki insan, duygularıyla yaşamaya mahkum bir varlıktır. Bu yüzden onurlu bir şekilde yaşadığını söyleyen biri bile sadece kendi duygularıyla hayatına yön verdiğinden habersizdir. Bir insan kendine bile güvenemezken başkasına nasıl güvenebilir? Yazara göre ne evrensel adalet, ne evrensel ahlak ne de mutlak bir mutluluk vardır. Evrendeki tek gerçeklik "aşktır": İnsanı kendine yabancılaştıran...
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,8bin okunma
··
136 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.