Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

272 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Roman Hamsun'un okuduğum ikinci kitabı. Bundan sonra Dünya Nimeti ve Göçebe kitaplarını okumayı düşünüyorum. (Kitapları almıştım ve şu an sırada bekliyorlar.) Romanın 23 bölümünün her birine küçük küçük bir şeyler söyleyebilirim. Romanın hikayesini anlatmadan da bunu yapamam. O yüzden size hikayeden bahsetmek istemiyorum. O zaman okurken zevk almazsınız ve bir anlamda keşfedemezsiniz. Kitap hakkında sadece adı ve yazarını bilerek okumaya başlamak kitabı keşfetmektir çünkü. Hamsun bu romanında da merak uyandıran bir giriş yapmış. İlk paragrafı buraya alıntılayacağım : "Geçen yaz ortasında Norveç'in küçük kıyı kasabalarından biri epeyce sıra dışı olaylara sahne oldu. Bir yabancı geldi; Nagel adındaki bu ilginç, kendine özgü şarlatan, yığınla tuhaflık yapıp geldiği gibi birdenbire ortadan kayboldu. Dahası, genç ve gizemli bir kadın, kim bilir ne için, onu ziyaret etti; ancak birkaç saat kalma cesareti gösterdikten sonra kendi yoluna gitti. Ama olaylar böyle başlamıyor..." Açlık ve Dünya Nimeti romanlarının da girişleri böyle merak uyandırıcı. Hamsun'u okumak bana zevk veriyor. Hayat hikayesine bakarsanız oldukça sıkıntı çektiğini, bir sürü farklı iş yapıp bazı yerlere gittiğini görürsünüz. Hayatındaki çeşitliliği romanlarına konu olarak yansıtmış. Bu kitapta ana olay içinde bir sürü farklı konudan konuşma ve çeşit çeşit küçük hikayeler var. Mesela Tolstoy üzerine kıyasıya bir tartışma, sosyalizm ve Marx eleştirisi (bence pek haklı değil) Victor Hugo'ya değindirme ; Martha'ya, Doktor'a, Bayan Kielland'a ve çevredeki diğer insanlara, Nagel'in başından geçtiğini anlattığı anılar, düşler ve garip olaylar... Böyle çeşitliliğin olması çok iyi bence. Sonra Nagel'in uzun konuşmaları var. Bir iki defa bunlar sıktı beni ama onlarda bile bir şeyler buldum. Ve Nagel'in konuşmalarındaki havayı da çok beğendim; bazen teklifsiz, bazen öyle şaşırtan tahminler ve sürekli canlı oluşuyla "Hehehe..." benzeri ünlemleri... Dagny Kielland ismi olaya ayrı bir büyü katmıştı bence ismiyle. Kielland'ın söylenişi çok hoş geliyor bana. Doktorun karşı çıkışları komikti. Minik ayrı bir hava katıyordu. Küçük kasaba, ormanlar, otel, Bayan Stenersen, Sara... Sanırım Norveç'e, Nobel de almış yazarın memleketine, anlattığı yerleri görmek için gitmek istiyorum. Küçük kasabalar, sokaklar... Ve bir başka konuşmamızda Hamsun'un Nazi işgalini desteklediği için hapse atıldığını öğrenmiştim. Doğruluğunu araştırmadım ama kitaplarını evin önüne bile yığmışlar bu yüzden okurları. Son olarak kafamdan geçen incelemeyle hiç uyuşmayan bu incelemeye aynı kitabın çok daha önce "Düğüm" diye çevrildiğini keşfettim, sahafta çalıştığım sırada almıştım kitabı. Bu çeviri biraz farklı görünüyor ama okunabilir bence...
Gizemler
GizemlerKnut Hamsun · Monokl Yayıncılık · 2016244 okunma
··
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.