“Sene bindokuzyüzbirşey. O zaman bu kadar oyuncak yoktu lunaparklarda, hayatlarımız da böyle teferruatlı değildi zaten. Hepimiz büyüktük, ağırbaşlıydık. Korkmayı biliyorduk. Üstümüzdeki örtüye uygun davranıyor, yaşamaktansa, içimize kazıyorduk her şeyi. Hâlâ tek bir an için belleğimizi kanatıp durmamız bundan. (Alt bellekten daha aşağı gömmeli Suna’yı, Kaptan Flint’in hazinelerinin yanı başına.) Zaten o zamanlar, bu kadar yaygın değildi bilinçaltı, herkeste rastlanmıyordu. Depresyon tedavisi gören yoktu; bunalım bulunmamıştı. O zamanlar yaşanmışlıklar vardı sadece, bir de yaşanmamışlıklar. Hepsi bu.”