Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

238 syf.
8/10 puan verdi
Samsunlu olmanın en bariz yansımalarından birisi de içinde ‘Samsun’ geçen bir şey gördüğünde kalp atışlarının hızlanmasıdır. Bu, gurbette bir 55 plaka olabilir, televizyonda Samsun’u gösteren bir program olabilir ya da herhangi bir sanat eserinin Samsun’dan söz ediyor olması da olabilir. Bu anlamda Zerrin Koç’un Can Yayınları etiketli ‘Islak Kentin İnsanları’ romanı bir Samsunlu olarak beni elbette cezp etmişti. Malumunuz, konusu Samsun’da geçen roman sayısı oldukça az. Kitabın niteliği, başarısı, edebi değeri… Bence hepsi bir tarafa konmalı. Öncelikle bir Samsunlu olarak Sayın Zerrin Koç'a teşekkür etmek isterim. Buhara'dan başlayan bir aile hikayesi var kitapta. Özbek olan bir ailenin 1910'larda Samsun'a göç etmesiyle hikaye yol alıyor. İçinde Samsun olmasından dolayı da olabilir, benim için hacimli bir kitap olmasına rağmen çok çabuk okunan bir roman oldu. Şehrin 1912'lerden başlayıp 1986'ya kadar uzanan serüveni bu Özbek ailesinin dördüncü kuşak torunlarına kadar uzanıyor. Ancak oldukça hüzünlü bir serüven bu. Roman için bir ‘şaheser’ demek mümkün değil, başarısız da denilemez tabii. Şöyle tarif edeyim, Yaprak Dökümü'nü hatırlayın ve sonra onu Reşat Nuri'nin değil de Kemalettin Tuğcu'nun yazdığını hayal edin... Öyle bir havası da var sanki kitabın. Olumsuz olarak şunları söyleyebilirim. Yazar ölüm temasını çok fazla ve yerli yersiz kullanmış. Romandaki kötüler hep kötü; mesela Feyzi Amca. Mesela mübadil ailenin şirret kızı... Mesela Trabzonlu Sezai Bey ve üstelik Sezai çift kişilikli, hatta deli, pis, Allah inancı da olmayan bir iğrenç herif. Romandaki üç kız kardeş de anneleri gibi oldukça bahtsızlar. Samsun'un eski hallerini vermesi oldukça güzeldi. Subaşı, Saathane, Demirciler Çarşısı ve hatta Söğütlü Bahçe geçiyor romanda. Meğer bir mesire yeriymiş eski Samsun'da. Hacebe Mahallesi diye bir yer hakikaten var mıydı bilemiyorum. Anladığım kadarıyla bugünkü Site Camiinde Çiftlik’e çıkan ve 23 Nisan Okulunun arka taraflarını kapsayan bir alan anlatılıyor. Tarihlere dayalı bazı mantık hataları var kitapta; fazla kafaya takmazsanız sorun teşkil etmez. Demokrat Parti, Halk Partisi çekişmesi Samsun özelinde verilmiş. Dil konusunda genel bir sorun yok ama iki kelime fazla zorlama olmuş ve o kadar çok kullanılmış ki, kulak tırmalar hale gelmiş. Neler mi? Yazarın, öztürkçe(!) tercihi nedeniyle 'ertesi' yerine 'devrisi' ve 'hareket' yerine de 'devinim' kullanması zorlayıcı olmuş biraz. Yaşım itibarıyla bilemiyorum ama hikayede geçen bazı aileler ve isimler muhtemelen gerçek kişi ve ailelere dayanıyordur. Buhara'dan altınlarla gelen Turgut Bey gibi, Sabuncu ve Kalkavan aileleri gibi... Ama genele baktığımızda okunası bir kitap Islak Kentin İnsanları; üstelik Samsun var içinde. Öyle ya, daha ne olsun?
Islak Kentin İnsanları
Islak Kentin İnsanlarıZerrin Koç · Can Yayınları · 200019 okunma
··
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.