Ayrım yapmadık bir sağdan astık bir soldan diyen bir zihniyet ile karşı karşıyayız...
1980 darbesi öncesinde suçsuz iken hapse atılıp darbe zamanı da sırf adalet! dengelensin diye idama mahkum edilen bir gencin hikayesini anlatıyor roman.
Ankara'da yaşıyor olmak ve o idamda kullanılan darağacını, idam edilen bu ve bunun gibi diğer gençlerin eşyalarını görmüş olmak bu romanı okurken de o darağacının gözlerimin önünde olması gerçekten üzüntü ve acı veren bir durum. Ulucanlar Cezaevi Müzesini de gezmenizi öneriyor ve tarihimizde yerinin büyük olduğunu da bildirmek istiyorum. Orada yaşanılan acılara bir nebze olsun tanıklık etmenizi sağlayacaktır.
Kitap biraz abartılı bir şekilde anlatılmış evet ama dönemin olayları ve siyaseti ele alındığında bir ülkenin kendi öz evlatlarına kıyması gerçekten akıl almaz bir durumdur. Darbeler hep kan ister diye belirtiyor zaten yazar. Bu roman da akıcı bir dille yazılmış olup Mustafa Pehlivanoğlu'nun hayatını konu edinmiştir.