Ara Güler'e, evimin duvarında asılı ve en sevdiğim fotoğraflarından birinden bahsetmiştim üç- dört yıl evvel. Akşam karanlığı çökerken deniz kenarında iki sandalye, arkada Şirket-i Hayriye vapuru - Kalender olabilir - uzaklaşıyor. Bana "ne görüyorsun orada" diye sormuştu. Tam bir Kalender düşkünü olduğum için vapurdan lafa girip fırçayı yemiştim: "Ne vapuru yahu! İki sandalye var orada bak. Birileri oturuyormuş orada, belki iki sevgili. Sonra bırakıp gitmişler. Hikaye var orada hikaye!"