Ah, Dyodyo, Dyodyo! Çabuk ol, gel artık; bütün dünyadan gizlenelim; ikimiz iki küçük odada, biz bize çalışır, biz bize pişiririz, öyle hoş, öyle güzel bir yaşamımız olur ki ! .. Hatırla, "Seninkiler gibi el hiç görmedim, böylesi yumuşak, zarif eller," deıniştin.
Dyodyo, sevdiğim, kollarımı boynuna dolar, seni binlerce öperim. Sık sık beni koliarına alıp havaya kaldırmalarını özlüyorum. Ama sen her zaman çok ağır olduğumu bahane edersin.