Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ebedî Hayat Işığı
Teknik ilerleme ile mânevî gerileme arasındaki tersine gelişme, II. Dünya Harbinden beri. bütün dünya düşünürlerini ve aydınlarını meşgül eden bir konu olmuştur. Acı, fakat gerçektir. Bugün, ilim ve teknoloji hiçbir devirde göremediğimiz ilerlemeler kaydetmiş, harikalar meydana getirmiştir. Fakat insan ruhu ile tuz ruhu arasındaki farkı anlamak istemeyenler cemiyetin kalbinden huzur ve saadeti söküp atmışlardır... Örneklerine bir göz atalım. "Dünya Sağlık Teşkilatı ve Birleşmiş Milletlerce verilen resmî rakamlara göre, İspanya'da akıl hastahanelerinde tedaviye alınan akıl hastaları 100.000 de 156 iken Fransa'da 100.000 de 333' ABD de 100,000 de 594 ve nihayet Danimarka'da 100.000 de 764 Hemen hemen 100 Danimarka'lıdan biri akıl hastahanesine girip tedavi görmektedir. Bunlar akıl hastalıkları; ya bir de intiharlar, A.B.D de verilen rakamlara göre her sene 100 doktor. yani aşağı yukarı 2.3 günde bir doktor intihar etmektedir. Yine Japonya'da bir yılda 22.477 insanın intihar etmekte olduğunu resmî kayıtlardan öğrenmekteyiz. 100.000 nüfusa 25.2 isabet ettiğine göre her gün Japonya'da 60 dan fazla insan intihar ediyor demektir. Yine bir islâm devleti olan Mısır'da intihar sayısı. Japonya'daki gibi 20.000 kişide 5 değil. 10.000.000 Mısırlı içinden sadece 5 kişi olup, intihar sayısı ise 14 tür. Memleketimizde ise bu rakam 100.000 de 0.6'dır. Yani 200.000 kişide ancak bir kişi intihar ediyor." ' Bu rakamların müslüman ülkelerdeki oranının düşük olması madalyonun birinci yüzüdür. ikinci yüzü ise, bu oranın bilhassa Danimarka. A.B.D. ve japonya gibi kültür seviyesinin yüksek olduğu, üstelik dünyevî yönden geleceklerinin de her türlü garanti altında bulunduğu ülkeler de. islâm ülkelerine kıyasla çok yüksek oluşudur. Elbette bunları sadece sosyal tesirlere bağlamakla izah etmek mümkün değildir. Bunu. İslâm'ın müjdelediği âhiret inancının toplum hayatında yaşanmaması ve kendini göstermemesinde aramak gerekir. Aksi taktirde ölümü, idam sehpası. kendilerini idam mahkûmu ve dünyayı idam mahkûmunun bekleme odası ve her hastalığı ve her kazayı birer cellat zanneden insanlar bu hâlden kurtulmak  için düşünmemenın yollarının arayacaklardır sonunda ise, aklî dengelerini kaybedecekler. belki daha da kötüsü en son çareyi intiharda bulacaklardır!
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.