Sosyal teorisyenler uzun süredir, toplumu toplum yapan şeyin hem çatışma hem de denge olduğunda hemfikirdir; buna göre, çatışma ve denge madeni bir paranın iki yüzü gibidir ve birbirini tamamlar.
·
8 görüntüleme
Toplum olabilmek ne yalnızca denge, ne de yalnızca çatışma durumlarına bağlıdır. Ki alıntıda da geçtiği gibi, sosyal teorisyenler bu ikisinin birlikteliğinden bahsederler.
Evet çatışmadan payımızı fazlasıyla aldık, alıyoruz. Denge dediğimiz şeyi nasıl tanımladığımız önemli burada.
Şayet her şeyin mükemmel olduğu veyahut sahip olduğu "hâl" doğrultusunda sabit bir süreklilik hali olarak tanımıyorsak; evet, denge haline nail olamadık ne yazık ki, toplum olarak.
Fakat burada denge durumu, sahip olunan hâlin korunumu haricinde, o hâlin iyileştirilmesi veyahut geliştirilmesi ise (ki neticede sosyal bilimlerin temeli pozitivizm ile atılmıştır, o da gücünü ilerlemeci görüşe dayandırır), o hâlde pek tabi denge durumuna da eriştiğimizi söyleyebiliriz.
Fakat yinelemek istiyorum, toplum olmak demek yalnızca çatışma ve denge durumları ile açıklanabilecek bir olgu değil. Bu sebeple yalnızca bunlara bakarak "toplum olamadık mı?" şeklinde bir değerlendirme yapmak, açıkçası bizi sağlıklı sonuçlara götürmeyecektir.
İyi akşamlar diliyorum.
Soruyu olumsuz bir yüklemle sorunca, öyle bir imada bulunmuş olabileceğinizi düşündüm, hata benim.
Şimdi anladım.
İyi akşamlar.✨
o çatışmanın hakkını hep verdik sanki.. ama denge ile işimiz bir türlü -pek- olamadı...
hmm.. o zaman, kaçınılmaz soru:
biz toplum olamadık mı:?? -objektifçe bilmek istiyorum-
Denge ile işimizin olmaması yorumu fazlasıyla subjektif. Dolayısıyla soru da bu subjektiflikte sorulmuş. Buna objektif bir yanıt beklemek pek uygun değil.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.