Yine güzel bir incelemeye imza atmışsın Mathilda. Emeğine, yüreğine ve kalemine sağlık.
Bir sandığınız olsa ne saklardınız? Evet, keşke gerçekten insanlar olarak birer saklama sandığımız olsa. Sanırım bu eskidenmiş ve hepimiz artık ahşap sandıklar yerine, dijital (bulut depolama) veri depolama alanlarını tercih ediyoruz. Bir sandığımız olsaydı, en azından orada olanın gerçekten de güvende olduğunu bilir, bugünün aksine, tüm mahremimizi ve özelimizi bir belirsizliğe teslim etmezdik diye düşünüyorum.
Zaten mesafe de buradan itibaren başlıyor. Her ne kadar görünmez gizli bir perdemiz olsa da kişilere karşı, zamana ayak uydurarak o mesafeyi koruduğumuzu sansak da, farkında olmadan mesafeyi kendi ellerimiz ile kaldırıyoruz şu gündelik hayatımızda. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil!!! Önceden bir kişiyi tanımak istediğimizde türlü türlü zahmetli yolları vardı bunun. En basitinden, naif bir ilişki bile bilinmeyenlerin ve yeni yeni keşfedilenlerin heyecanı ile güzel gidiyordu. Oysa bugün, daha bir kişi ile geleceğe dair kaderinizi bağlamadan önce, o kişi hakkında tüm bilgiyi ortalama bir saat içerisinde sanal olarak elde ediyor, ona göre davranıyorsunuz. Nerede kaldı heyecan? Nerede kaldı bir sonraki bilinmezin dürtüsü ile sevdiğine koşabilmek vs. vs. vs.