Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

104 syf.
10/10 puan verdi
Sizce Pessoa sadece Huzursuzluğundan mı ibaret? Önce bir deneme süresi lazım, yahut alışma. Yok öyle hemen herkes okuyor diye balıklama dalma kitaba. Biraz tanımak lazım,alışmak lazım Pessoa’ya pardon, Ricardo mu demeli? Alberto da olur Bernardo da diyebiliriz. Ne biri Alvaro de Campos mu dedi oda olur efendim buyurun hangisini isterseniz onu diyin ben Pessoa diyorum! -Portekiz Edebiyatının Öncüsü ! -Kalabalık Şair ! Ne okudum ben? Bir derleme mi? Aforizma mı? Ya da hayır tamamen başlı başına bir alıntı kitabı. Şiir de olabilir.. Dipnot: Pessoa aşktır! Hiç düşündük mü bir yazar neden takma ad kullanır diye ? Tamda 72 tane. Bunun dışında birde sahte bir bayan kimliğimiz mevcut Mario Jose ! Bunları okurken düşünmedim değil. Neden bu kadar çok karakter? Neden başka başka karakterlere verilmiş bu eserler? “Ben kimim? Kendimle arama sızan bu mesafe neyin nesi?” “Kim olduğumu bilmeyen ben, ne olacağımı ne bileyim? Kim olmayı düşünüyorum? Öyle çok şey olmayı düşünüyorum!” Her şeyi kardeşine borçluyuz. Bir sandığınız olsa ne saklardınız ? En değerli mücevherlerinizi mi? Ya da en özel albümlerinizi? Bir sandık düşünün içine sığdırılmış 27.000’i aşkın kelime. Ah kelime dedim özür dilerim.. Hayatın kendisini “Huzursuzluğu” sığdırmıştı sandığına Pessoa o kimliksiz hayatını. Sahte karakterlerini, içsel savaşlarını. Onun gizemi, kendini saklayışı, takma karakterleri ve o karakterlere dayadığı takma yaşamlar. Gizem ve sır dolu bir yazar O ! Kitap hakkında öyle çokta bir şey söyleyemeyeceğim. Baştan sonra bir alıntı kitabı oldu benim için aynı zamanda Pessoa ile tanışma kitabı. Huzursuzluğun Kitabını okumadan önce okunması gereken bir kitap aynı zamanda
Pessoa Pessoa'yı Anlatıyor
Pessoa Pessoa'yı Anlatıyor
kitabını da unutmamak lazım. Belki sonra Huzursuzluğa geçiş yapılabilir :) “Asla varılamayacak yere her zaman dosdoğru gidildiği için mi, yoksa varışı olmayan yere doğru dönüp durulduğu için mi hiçbir şeyin sonunun olmadığını kimse bilmez?” “Ben her zaman, kapısız bir duvarın dibindeki kapının açılmasını bekleyen biri olacağım.” “Uçurumdur benim çitim Ben olmanın ölçüsü yok.”
Başıboş Bir Yolculuktan Notlar
Başıboş Bir Yolculuktan NotlarFernando Pessoa · Kırmızı Kedi Yayınları · 20151,301 okunma
··
225 görüntüleme
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Yine güzel bir incelemeye imza atmışsın Mathilda. Emeğine, yüreğine ve kalemine sağlık. Bir sandığınız olsa ne saklardınız? Evet, keşke gerçekten insanlar olarak birer saklama sandığımız olsa. Sanırım bu eskidenmiş ve hepimiz artık ahşap sandıklar yerine, dijital (bulut depolama) veri depolama alanlarını tercih ediyoruz. Bir sandığımız olsaydı, en azından orada olanın gerçekten de güvende olduğunu bilir, bugünün aksine, tüm mahremimizi ve özelimizi bir belirsizliğe teslim etmezdik diye düşünüyorum. Zaten mesafe de buradan itibaren başlıyor. Her ne kadar görünmez gizli bir perdemiz olsa da kişilere karşı, zamana ayak uydurarak o mesafeyi koruduğumuzu sansak da, farkında olmadan mesafeyi kendi ellerimiz ile kaldırıyoruz şu gündelik hayatımızda. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil!!! Önceden bir kişiyi tanımak istediğimizde türlü türlü zahmetli yolları vardı bunun. En basitinden, naif bir ilişki bile bilinmeyenlerin ve yeni yeni keşfedilenlerin heyecanı ile güzel gidiyordu. Oysa bugün, daha bir kişi ile geleceğe dair kaderinizi bağlamadan önce, o kişi hakkında tüm bilgiyi ortalama bir saat içerisinde sanal olarak elde ediyor, ona göre davranıyorsunuz. Nerede kaldı heyecan? Nerede kaldı bir sonraki bilinmezin dürtüsü ile sevdiğine koşabilmek vs. vs. vs.
Mathilda okurunun profil resmi
Güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim beğenmenize sevindim :) Zamana ayak uydurmamız, bütün her şey burada başlıyor bence. İçinde bulunduğumuz bu çağa ayak uyduruşumuz. Evet; dediğiniz gibi o mesafeyi kendi ellerimizle kaldırıyoruz ve sadece koruduğumuzu zannediyoruz. İçinde bulunduğumuz bu dönemden hiç haz etmiyorum desem yeridir daha eski yıllarda yaşamak isterdim, ahşap sandıkların olduğu, mesafelerin olduğu, insanları tanımak için zahmetlerin, Naif ilişkilerin, bilinmezlerin içinde olmak isterdim. Heyecanlanmak güzel olurdu. Ne yazık ki dediğim/dediğiniz gibi içinde bulunduğumuz zamanın her şeyi önümüze kolayca sunmasından ötürü bu kadar yitiğiz.
3 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.