Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

242 syf.
7/10 puan verdi
Sürgün bir prenses, bir bombacıya aşık olursa ne olur? Tabii ki Tom Robbins gibi uçarı kafalı birine kitap konusu olur ;) Sürgün dedik de, sürgün kelimesinin çağrıştırdığı, öyle aman aman kötü bir hayatı yok prensesimizin. Hüküm sürdükleri topraklardan sürülmüşler ve Sam Amcanın şefkatli kollarına alınmışlar sadece, buna ister himaye etmek deyin ister kontrol etmek, zaten kitapta cevabı bulacaksınız (God Bless Amariga). Ülkelerindeki kadar olmasa da nispeten konforlu fakat böğürtlene boğulmuş, bahçeli bir evde, kumar ve bahis bağımlısı devrik kral Max, dili dişi anlaşılmayan, lügat çorbası gibi cümleler kuran ve en net cümle kalıbı "ay ay spagetti ay" olan eski kraliçe Tilli ve kurbağa meraklısı, yılların emektarı Gulietta (adı Juliette'i andırıyor değil mi? Belki kurbağa da Romeo'dur) ile birlikte yaşayan prensesimiz Leigh-Cheri, saltanat elden gidince kendine çevreciliği ve seksi meşgale edinir. Seksi meşgale edinmesi hususunda, kitabı okuyan başka okuyucularla fikir ayrılığına düşebiliriz, kimisi aşkı aradığını da savunabilir ama bence prensesimiz tam bir nemfomanik. "Ateşi başına vurmuş" derler bazı yörelerde bu durum için, işte bu kızıl afetin de "ateşi saçına vurmuş" :D (Tamam, kötü espriydi...) Neyse, çevrecilerin konferansına gitmek için yola çıkan Leigh-Cheri, bombacımız Ağaçkakan ile karşılaşır ve bum!.. Patlamalar karşılıklı tabii. Arada dinamit lokumları da patlıyor şimdi, bütün payı aşka bırakmaya lüzum yok. Bu arada, ne tesadüf, bombacımız da kızıl saçlı. Deli deliyi dakkada, kızıl kızılı Hawaii'de bulurmuş... Ya da onun gibi bir şey işte. Elbette ki bu iki çılgın aşık, bir araya geldiklerinin ertesinde vıcık vıcık bir romantizmle birbirlerine kur yapıp, sabah akşam sevişip (gerçi bunu bir süreliğine de olsa yapıyorlar) sonrasında da mutlu mesut bir yuvaya kavuşsalar, kitap Tom Robbins kitabı olmaktan çıkardı. Onun için ortaya biraz farklı tatlar karışıyor bu raddede. Camel paketi, piramitler, dünya dışı varlıklar, aşkın tekil ve çoğul hali... Devamı için konuşmaya lüzum yok, buraya kadar verdiğim anahtar kelimeler ilginizi çektiyse zaten kitabı okuyup, geri kalanı öğreneceksiniz demektir. Biliyorsunuz, genel itibariyle spoiler'a karşıyım ;) Tom Robbins'in üslubuna aşinayım aslında. Uzun zaman geçse de üzerinden, o meşhur "Parfümün Dansı" kitabını okudum ben de. Ama bu kitap onunla kıyaslanamaz bence, Parfümün Dansı çok daha güzel bir kitaptı (gerçi ikisine de aynı puanı vermişim ama ondaki mitolojik öğeler, o kitabı averaj farkıyla da olsa öne geçirir ;) ). Bunun yanında kitapta cinsellik unsuru epey ön planda. Uçarı karakterler ise kitabı ilginç kılan başlıca unsurlardan. Yazarın, kitabı yazarken kullandığı daktiloya dair ekledikleri de kitaba güzel bir hava katmış. Benzetmeler güzel, kurgu kıvamında, final ise yerinde idi. Eee peki, her şey tamam da, aşka dair ne aldık bu kitaptan diye soracak olursanız, kitap size net bir cevap vermiyor. Vermesini de beklemeyin zaten, kişisel gelişim zırvası mı bu? Hem net bir cevap verse ne olacak ki sanki? Kişisel gelişim zırvaları, yazıldıkları konular hakkında ne kadar işe yarıyorsa bu da aşk konusunda o kadar işe yarayacaktı. Sonuçta herkes, her mesajdan, kendisine düşen payı alacaktır. Benden size bir tavsiye: Aklının çıkmaz sokağına sığınmış olsa dahi, orada birini barındıran birine kendinizi kaptırmayın.
Ağaçkakan
AğaçkakanTom Robbins · Ayrıntı Yayınları · 2017569 okunma
··
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.