“Kul bütün sıfatlarından
soyunduğunda, artık geriye sıfatsız ve isimsiz
zâtından başka bir şey kalmayacaktır. Ve böylece mukarrebler
arasına dahil olmuştur. (...) Onda ve onunla tecellî
eden ancak Allah’tır.” Kendisine nasıl sabahladığı sorulan
Bâyezid Bistâmî de ne sabahı ne akşamı olduğunu
söylememiş miydi?