Şehit bir Osmanlı subayı ile veremden vefat etmiş bir annenin kimsesiz büyümüş kızı olan Aliye öğretmenin, kurtuluş savaşı döneminde, Anadolu'nun isimsiz bir kasabasında geçen hazin öyküsü anlatılıyor eserde...
Yunan işgaline uğramış, savaş halinde olan Anadolu toprağında, bir tarafta kurtuluş için mücadele eden Ömer Efendi, Tosun Paşa gibi vatanseverler, diğer yanda bağnaz bir din adamı olan Hacı Fettah Efendi, yöre eşrafından Kantarcı Hüseyin Efendi gibi kişisel menfaatleri uğruna Yunanlılarla işbirliği yapanlar…
Atatürk Gençliğe Hitabesi’nde; “Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.” diye anlatmıştır bu vaziyeti…
Bir yandan vatanı için toprağa düşenler, diğer yanda şahsi çıkarları için düşmanla işbirliği yapanlar… Bir yanda maneviyatı derin temiz kalpli Müslümanlar, diğer yandan şeriat için Yunan askeri isteyen taassub din adamları… Dönemin kasvetli, sıkıntılı havası çok güzel anlatılmış eserde...