Britanyalı fatihlerin gözleri şaşkınlıkla yuvalarından fırladı.
Onlar, kadınların kocalarının malları olup, İncil'in emrettiği gibi, onlara itaat etmek zorunda olduğu, uygar bir ulustan geliyorlardı, ama Amerika'da bunun tam tersi bir dünya buldular.
İrokua yerlileri ve diğer yerli kabileler insanda ahlaksızlık şüphesi uyandırıyorlardı. Kocaların kendilerine ait kadınları cezalandırmaya dahi hakları yoktu. Kadınların ise kendi fikirleri, kendi malları, topluluk kararlarında oy kullanma ve boşanma hakları vardı.
İstilacı beyazlar artık huzur içinde uyuyamıyorlardı: Pagan vahşilerin gelenekleri onların kadınlarına da bulaşabilirdi.