Karacaoğlan .
Toplumcu gerçekçi şairler arasındaki yeri farklıdır. O klişeleri reddeder. Örneğin; Adnan Yücel’in şiirlerinde noktalama işareti yoktur; çünkü, nokta, virgül ve ünlem işaretleri durağanlığı ve ölüm sessizliğini çağrıştırmaktadır ona.
18 yaşında işkenceye maruz kalan Aysel Zehir için "Direnç Çiçeği" şiirini, işkencede kendi ismini kabul etmeyen Mehmet Fatih Öktülmüş nezdinde tüm ihtilâlci komünistler için "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek" şiirini,80'deki Diyarbakır cezaevindeki zulme karşı bedenini ateşe veren kürt gençlerine "Dörtlerin Gecesi" şiirini yazmıştır.
Adnan Yücel'in şiirlerini okurken sanki yaşarsınız sizi tamamen atmosferin içine alır. Bir yandan film müziği çalıyor bir yandan izliyormuşsunuz gibi. Ve bu yönüyle hayatın yaşanılabilirliğini her dizesinde bir kez daha önümüze sunar.
Umudun ve yaşama bağlılığın bilincini bize kuru kuruya vermez önce kavga edersin şiirlerinde belki yenilirsin ama sana direnmeyi öğretmeden bırakmaz seni. Sonra umudedersin.
Şiirlerinde doğa, renkler, yaşam vardır. Kırmızının, morun, grinin, yeşilin anlamı, anlamları vardır.
Acıyı, ağıtları cinsiyetçi bir tutumla sadece kadına yüklemiyor Adnan Yücel.
Doğayı ve insanı aynı çizgide anlatıyor Adnan Yücel ama insanın insan eliyle olan katline isyanı var.
Momento Mori (ölümü düşün), Carpe Diem (anı yaşa) bu ikisinin arasında bir zıtlık var değil mi Adnan Yücel zıtlıklar arasındaki güzellikleri yakalayan şair işte.
İnsanlar arasında oluşan sınıflar sınırını aşmış Adnan Yücel umarım bir gün herkes aşar.
Devrimin şairidir Adnan Yücel ya da şiirin devrimi.
youtu.be/t8I7qENLcQA
Keyifli Okumalar..