Emperyalizmle, özellikle de İngiliz emperyalizmiyle kuşatılmış
bir devletin başma geçen Vahdettin’in tek düşüncesi, mümkün
olduğunca İngilizlerle yakınlaşmaktır.
“Ben büyük ceddim Yavuz Sultan gibi sakal bırakmayacağım,
çünkü sakalımı kimsenin eline vermek niyetinde değilim"
diyen Vahdettin, evet belki sakalını kimseye kaptırmamıştı ama,
bütün vücudunu İngilizlere ve İngilizci sadrazam Damat Ferit’e
kaptırmıştır. “Bir kukla durumunda idi ve memleketin bütün yönetimini galip devletler ve özellikle İngiltere ele almıştı.