Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kitaplara bakalım. Özellikle ortalıkta duranlara bakınca kitabın senin gözündeki işlevinin hemen oturup okumak olduğu anlaşılıyor; inceleme, başvuru aracı olmayan yapıtlar belli bir düzen içinde kitaplığa dizilecek unsurlar da değil. Belki arada sırada kitaplık raflarını şöyle bir elden geçirmişsindir, ama bütün sınıflandırma çabaların farklı öğelerin yanaşmasıyla hızla boşa çıkmıştır. Ciltleri yan yana dizerken gözetilen ilk nokta uzunlu kısalı boyutları olurken, ikinci nokta da kronolojik olarak kitaplığa kaldırılış sıraları; belli ki aradığın kitabı hemen bulabiliyorsun; zaten fazla sayıda kitap da yok (öteki kitaplıklarını başka evlerinde, varoluşunun farklı süreçlerinde bırakmış olmalısın), kaldı ki okuduğun bir kitabı yeniden aramak zorunda kalmadığın da ortada. Sözün kısası Yeniden Okuyan Bir Kadın Okur'a benzemiyorsun. Okuduğun her şeyi gayet iyi anımsıyorsun (kendin hakkında öğrenilmesini sağladığın ilk konu buydu); belki de senin için her kitap okunduğu belli bir zamanla özdeşleşiyordun Belleğinde sakladığın gibi, kitapları birer nesne olarak hemen elinin altında tutmaktan hoşlanıyorsun. Kitapların arasında, bir kitaplık oluşturmayan, bu bütün içerisinde ölü ya da uyuyan bir bölüm olduğu dikkati çekiyor; burası bir kenara kaldırılmış, bir veya ender olarak ikinci kez okunmuş ya da okumadığın, okumayacağın ama gene de sakladığın (ve tozunu aldığın) kitaplara ait; canlı olduğu gözlenen bölüm ise okumakta olduğun, okumaya niyet ettiğin, henüz kopamadığın, elinin altında tutmayı, yeniden görmeyi sevdiğin kitaplardan oluşuyor. Mutfaktaki malzemelerin tersine, burası canlı bir bölüm, tüketim bekletmeden yapılıyor, sanki daha sana ait şeyler bunlar. Pek çok kitap çevreye dağılmış durumda, kimi açık, kiminin arasına bir ayraç sokuşturulmuş, kiminin sayfası köşesinden kıvrılmış. Belli ki birkaç kitabı aynı anda okuma alışkanlığın var, günün farklı saatlerinde dar da olsa evinin farklı köşelerinde farklı okumalar yapmayı seviyorsun: Komodin için seçilmiş gece kitapları da var, koltuğun yanına, mutfağa, banyoya yakıştırılan kitaplar da. Portrene eklenen önemli bir temel bilgi daha olabilir: Zihninde durulacak ya da koşulacak zamanları birbirinden ayırmaya yarayan içsel duvarlar var; böylece paralel yollarda seçenekler yaratarak bunlara yoğunlaşabiliyorsun. Aynı anda birkaç hayat yaşamak istediğin anlamına gelebilir mi bu? Ya da gerçekten öyle mi yaşıyorsun? Bir kişiyle ya da bir mekânda yaşadığın şeyi bir başkasıyla ve başka bir yerde yaşadığından ayırıyor musun? Her deneyiminde bir hoşnutsuzluk yaşayacağını ve bunun bütün hoşnutsuzlukların toplamıyla denkleşeceğini mi düşünüyorsun?
Sayfa 148Kitabı okudu
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.