Polonya'da bir kuş, soluğu ormanda alır. Özgürce ötmek ister. Kurşun sesleri ve ardı ardına gelen patlamaların tüm yankısı bülbülün sesini bastırır. Bülbül korkar, ağlar, siner ve sığınır. Bakar ki, kendi gibi örgütlenmiş direnen bülbüller var ormanda. Özgürce şakımak için planla ve ihtiyatla hareket ederler. Toplantı günlerinde masallar anlatılır, şiirler okunur, şarkılar söylenir. Umut konuşur sığınaklarda, yıkıma karşılık olarak. Aşk konuşur nefrete karşılık olarak. "İnsanlar kini öğrendiler, iyiliği de öğrenebilirler."syf106
Umuda kurşun sıkan işgalcilerin bu ormanlardan alamayacakları şeyin kavgası var. Yaşamla birlikte devrim anlam kazanır. Aşkla birlikte, devrim kazanılır. Son kuş vurulana dek bitmeyecek bir kavganın neferleri... Ve aşka inanan, güzelliğe inanan, ezilen, bastırılan sesin sahipleridir onlar. Gri kafeslerin varlığından rahatsızlar. Son kafes de ayaklar altında ezilmeyene dek, özgürlük baskı altında olacak. Ve artık o billur ses duyulamayacak ormanlarımızda.
"... Kaç bülbül? Kaç şarkı daha, kim bilir kaç güzel şarkı?"syf 260
"Önemli olan hiçbir şey ölmez." syf114
Bir hayal orkestrasının solisti ah, şu bülbül... Kelimelerin düşsel pınarlarında şakıya(maya)n, bastırılmış bülbüllerin sesi, ormana sinmiş. Soluk soluğa... Kısık... Ve sessizce söylenen tüm şarkıların nesilden nesile aktarılması... Kuş yok. Sesi var yalnızca. Kulakları sağır eden sessizliğin şarkısında yer bulmuş, kanatlı özgürlüğün billur sesi hakim ormanda. Asıl olan, ancak derinlerden duyulabilen bir ses hakim ormanda. Söylenmemiş şarkıların bestecileridir onlar. Aldatıcıdır kurşunların sesi. Aldatıcıdır savaşın gri yıkım etkisi. Korkunun itaati aldatıcıdır! Rengarenk bir baharı soldurtamayacaklar.
Kitap hakkında. Jean Paul Sartre övgüyle söz eder bu kitaptan. Bir filozofun özgüyle bahsettiği bu eser listemşn başına eklendi. "Yirminci yüzyılda yazılmış en iyi savaş karşıtı bir eser" der. Yazarın ilk eseri. Avrupa eğitimi orijinal adı. Belli ki ironik bir mesaj vermek istemiş, Emile Ajar. Okudukça Avrupa eğitiminden kastedilenin ne olduğu açıkça anladım. Umuda kurşun sıkan, sıktıran bir eğitimin protestosu. Kısaca, İkinci dünya savaşında partizanların verdiği mücadelede sığınmanın, direnmenin, öğrenmenin öğrenciliğini yapan direnişçiler anlatılır. Daha fazla ayrıntı vermek istemiyorum. Ama lütfen okuyun ki, beyazın cehennem olduğunu anlayın. Etiketin anlamsızlığını bir masaya serin ve buruşturup atın.
Polonya milli marşını duymak istersiniz belki
youtu.be/swvAZMdQ1GM
Savaşa rağmen umut her daim var, hırpalasa da yaşam bizi, gecenin sonuna fırlatsa da, hâlâ direnen boyun eğmeyen 'insan' için insana rağmen mücadele eden 'can'lar varlar. Vesselam
youtu.be/qAEQ_30pIug