Şehrin, herkesi alıp sarmaladığı yalanmış kuyruklusundan. Görmez, söylemezi kendinden sayanmış o. Kalabalığını kuşanmış bir kara belaymış. Başka nesi var? Yetiyordu silkelemeye. Ayakları titreyeni tükürüp atıyordu. İçinde duramayanı, boğulanı, sağa sola çarpanı.
Sayfa 20