S. Zweig' e dair okuduğum ilk kitap. Açıkçası yoğun teorik bilgi içeren kitaplara ara verip okumuş oldugum için beni dinlendirdi. Betimlemelerle dolu , insanın ruhuna dokunan , ve biraz olsun kalbin sesini dinlemeye yönelten bir hikaye. Realist bakış açısına dikte ettirilmiş insanlari , sadece kitap bitene kadar da olsa yumuşatabilir zannımca. Kitap bitince mi, ahh evet gerçek dünya..
hiç kimsenin masum bir sevgi için hayatın sunduklarını göz ardı edemeyeceği, sevgiyi daha doğrusu sevgi zannettikleri o şeyi lüksün, gösterişin içine sığdırmaktan , kalıplara sokmaktan başka türlü düşünmediği bir kaos ortamı. Zavallılık ruh hali içinde , mükemmelliyetçiliği yaşadığını zannetmekten ibaret. Aşk, zevk kavrami içinde yok olup gitmekte. Ruha dokunmadan sadece bedenlerde yaşanilasi hal almış. Oysaki ne kadar da yazık..